Dün Türk sineması ve tiyatrosunun önemli isimlerinden Rasim Öztekin'i kaybettik. 🌹Birkaç repliğini sizlerle paylaşmak istedik.
Yesterday an important figure in Turkish movies and theater, Rasim Öztekin, has sadly passed away. Here are some of his memorable lines.
#rasimöztekin
Resimde Türk tiyatro ve sinema oyuncusu Rasim Öztekin'in bir fotoğrafı var. Altındaki yazıda, 2016 yılında Türk tiyatrosunda sembolik değeri olan "Kel Hasan Efendi'nin Kavuğu"nun Ferhan Şensoy tarafından kendisine devredildiği belirtiliyor. Bu, "Kel Hasan Efendi'nin Kavuğu"nun Rasim Öztekin'e devredilmesi şeklinde bir espriye dayanıyor. "Kel Hasan Efendi" karakteri, Türk tiyatrosunda Ferhan Şensoy'un sembolü olmuştur ve bu karakterin "Kavuğu"nu Rasim Öztekin'e devretmesi, bir anlamda Öztekin'i Şensoy'un varisi gibi göstererek ironik bir durum yaratıyor.
Resimde, Türk oyuncu ve yönetmen Fehmi yaşlı bir adam olarak oturmuş ve bir espri yazıyor. Resimde yazan metin, "Düşündükçe sinirleniyorum, sinirlendikçe düşünüyorum." Bu bir espri çünkü Fehmi aslında sinirlendikçe daha fazla düşünmeyi bırakmalıdır.
Bu resimde, "İbrahim: Simitçi, 10 tane simit getir!" diyen bir adamı görüyoruz. Sonra Muzo "Niye 10 tane söylüyorsun? Siz yemeyecek misiniz?" diye soruyor. Bu espri, insanların aşırı miktarda sipariş vermesi ve sonra da yemeyi bırakması üzerine kurulu. Muzo, İbrahim'in 10 simit sipariş etmesinin gereksiz olduğunu ve bu kadarını yiyemeyeceğini ima ediyor. "It's a banana" ifadesi ise İngilizce konuşan insanlar tarafından kullanılan bir espriye gönderme. Bu ifade, aşırı miktarda bir şeyi sipariş etmekle ilgilidir. Örneğin, "You want to order a whole banana? Are you going to eat it?" (Bir bütün muz mu sipariş etmek istiyorsun? Yiyecek misin?)
Resimde gülümseyen bir adam var ve altında "İcat Çıkarma! -Fehmi, Seksenler *Don't make inventions!" yazıyor. Bu, Türk televizyon dizisi "Seksenler"deki Fehmi karakterinin dizide sürekli olarak icat çıkarmaya çalışmasını, ama çoğunlukla başarısız olmasını ele alan bir espri. "İcat çıkarma" kelimesi burada "icat yapma" anlamına geliyor ve "Don't make inventions!" kısmı da Fehmi'nin icatlarının çoğunlukla işe yaramadığını ima ediyor.
Fehmi’nin felsefesiyle 21. yüzyıla uyum sağlamaya çalışıyorum, ama kafamda 10 simit var!
"İcat çıkarma" derken tam olarak hangi yaratıcılığı kastediyoruz, Rasim?
Simit siparişi vermek yerine gözyaşı dökmek daha mı mantıklıydı?
Gerçekten o kadar komiktin ki, şimdi nereye gideceğiz?
Rasim Öztekin'in replikleriyle hayatı sorgulamak mı? Yoksa sinirlenip yeniden düşünmek mi?