Dev öykü; Senede Bir Gün..
________________________________________
#umutsarıkaya #umutsarıkayakarikatür #mizah #karikatür #komedi #naberdergi #penguen
Resimde, "DEV ÖYKÜ" başlığı altında "Senede bir gün..." yazan bir çizgi roman paneli görünüyor. Panelde, burnunun ucunda tek bir kılları olan tombul bir adam yüzü var. Bu çizgi roman paneli, insanların yılda sadece bir kere düşünür gibi davranışlarını mizahli bir şekilde ele alıyor. Kişinin burnunun ucunda sadece tek bir kıl olması, düşüncenin ne kadar az olduğunu vurgulamaktadır.
Resimde konuşma balonunda "Allah'ım 8 bardak çay içtim hala gelmedi... Hiç aksatmazdı, unutmaz da..." diyen bir adam görülüyor. Adamın söylediği, çay içtiği için birinin kendisini ziyarete geleceğini umduğunu ve çayın bu ziyaret için bir bahane olduğunu gösteriyor. Ancak, adamın "unutmaz da..." demesi, aslında çayın neden gelmediğini bildiğini ve çayın bir bahane olduğunu ima ediyor. Şaka, adamın çay için geldiğini söylediği kişiyi beklemek için bir bahane olarak kullandığı gerçeğinden kaynaklanıyor. Adamın çayın bir bahane olduğunu ve gerçek sebebin farklı olduğunu ima etmesi, şakanın mizahını oluşturuyor.
Resimde, dışarıda bir çitin kenarında duran bir kadın ve uzaktan gelen bir adamı izleyen bir adam var. Kadının kafasında "Yaşasın geliyor..." düşüncesi var. Fıkra, adamın, kadının beklediği kişiden daha az çekici bir kişi olmasıyla ilgili. Kadın, gelen adamın kendisine yaklaşmasını umarken, adam başka bir kişi için gelmiş olabilir. Fıkra, beklentiyle gerçeklik arasındaki farkı ve bu farkın getireceği hayal kırıklığını komik bir şekilde gösteriyor.
Resimde, bir kadın ve bir adam var. Kadın adamın yanına gelmiş ve "Otur Ekrem, otur... Rahatsız olma." demiş. Adam da gülümseyerek "Hoş geldin..." demiş. Şaka, kadının adamı rahatsız eden bir konuyu ele alması ve adamın bunu umursamadan "hoş geldin" diyerek geçiştirmesidir. Kadının, adamın rahatsız olmasını istediği konunun ne olduğunu anlayamıyoruz.
Resimde iki kişi konuşuyor. Birinci kişi diğeri "Ağarsa da sağlarım..." diyor. Diğeri de "Tamam Ekrem, ta-mam uzat-ma canım, sıkkın zaten..." diye cevap veriyor. Birinci kişi ise "Yansa da dudağım..." diyor. İkinci kişi ise "Ne kadar eksik Ekrem, bir milyar..." diye karşılık veriyor. Bu komik şerit, insanların gereksiz yere abartılı bir şekilde bir şeyi önemsediğini ve karşısındaki kişiye gereğinden fazla ilgi gösterdiğini gösteriyor. İlk kişi, arkadaşının ufak bir isteğini bile "sağlama" konusunda çok istekli olduğunu ve bunu abartılı bir şekilde ifade ettiğini görüyoruz. İkinci kişi de bu abartıyı fark ederek onun "dudağının yandığını" anlıyoruz. Son olarak, ikinci kişi de "bir milyar" gibi abartılı bir rakamla arkadaşının ne kadar "eksik" olduğunu belirtmiş. Kısaca, şerit iki arkadaş arasında geçen abartılı bir konuşmayı ve "sıkıntı abartmayı" komik bir şekilde ele alıyor.
Resimde iki kişi var. Biri masada oturup hesapları inceliyor. Diğeri ise onu izlemekte ve hesapları kontrol edenlerin yanlış yazıldığında fark edeceklerini düşünmektedir. Şaka, kontrol edenlerin hesapları kontrol etmeyip, yanlış yazılmış olsa bile "o zaman bi' giğinlik yapıp yanlış yazılmış yorumu" yapacaklarını ima etmektedir. Bu, insanların sistemlere olan güvenini ve hata yapma olasılığını eleştiren, mizah dolu bir şakadır.
- Ekrem'e bir şeyler sormaya ihtiyacınız varsa, bir not bırakın, dergiyi alın!
- Bu seneki dev öykü de dolmuş mu?
- “Otur Ekrem otur” demek, “Zincirleme trafik kazası yapma” demek gibi bir şey mi?