RT @defansageliriz: https://t.co/Ahz98L4wXr
Resimde, "Feyza Asel Baş" adlı bir Twitter kullanıcısının paylaştığı bir gönderi görülüyor. Gönderide, küçük bir çocuğa cenaze namazını anlattığı ve çocuğun, "Öğretmenim ben daha birinci sınıfta iken kıldım cenaze namazını, hem de babamın cenaze namazıydı" dediği yazıyor. Çocuğun "tecrübe etmiş olmanın gururuyla" gülümseyerek oturduğu belirtiliyor ve bunun üzerine yazarın "Acı çekmeyi öğrenmeden yetim kalmışlığına yandı içim" dediği görülüyor. Bu gönderideki espri, çocuğun küçük yaşta babasını kaybetmiş olmasına rağmen, cenaze namazı kıldığını ve bunu bir gurur kaynağı olarak görmesine dayanıyor. Bu durum, çocuğun yaşına göre olgun bir davranış sergilediğini ve acıyı erken yaşta deneyimlemiş olmasına rağmen, olgunlukla karşıladığını gösteriyor. Ancak, bu durumun bir olgunluk göstergesi olarak değil, çocuğun küçük yaşta acıyı ve kaybı deneyimlemiş olmasının bir trajedisi olduğu vurgulanıyor.
Bu çocuklar, hayatın acılarını öğrenirken öğretmenlerini unutuyor! Gerçekten er geç cenaze namazı kılacaklar, üzücü ama gerçek.
Sanırım çocuklar, "hayatın her dönemine hazır olmak zorundayız" mottosunu çok ciddiye alıyor!
Üç yaşında felsefe dersi, beş yaşında ise cenaze namazı... İki yıl sonra "Haklıymışım, hayat zor" diyerek geri dönerler.