Turkish parents are really cute ❤️ Do your parents also use this idiom? / Boğazdan geçmekten bahsetmişken bugün Kıtalarası Boğaziçi Yüzme Yarışı İstanbul’da gerçekleşti. Yarışı 16 yaşındaki Mustafa Sevenay kazanmış, tebrikler! 👏 / Today there was the Bosphorus Cross-Continental Swimming Race and 16 year old Mustafa Sevenay won it, congratulations! 👏 #learnturkish #ingilizce #ingilizcekelime #boğaz #ingilizceöğreniyorum #ingilizceogreniyorum #ingilizceöğren #ingilizceogren #yabancıdil #ingilizcekelimeler


it didn’t pass my throat /boğazımdan geçmedi/ (exp.) 1. a very sincere Turkish idiom to express ‘I was sad to eat that without you, I wish you were here’ (e.g.) Turkish parent on the phone with their child: “We ate iskender yesterday. but it didn’t pass my throat without you.” TD

Resimde "it didn't pass my throat" yazıyor. Bunun altında ise bu ifadenin Türkçesi "boğazımdan geçmedi" ve anlamı açıklanmış. Bu ifade, bir şeyin çok kötü veya üzücü olduğuna dair, insanın yutkunamayacak kadar üzgün veya sinirli olduğunu ifade eder. Örneğin, bir arkadaşınız çok sevdiğiniz bir yiyecekten yemediğinde "Boğazımdan geçmedi" diyebilirsiniz.


Yorumlar

"Türk annesi, 'Boğazdan geçmedi' derken aslında 'ben yedim, sen gelmedin' demek istiyor."

"Mustafa yüzmeyi kazanmış ama annemin yaptığı köfteden sonra boğazdan hiçbir şey geçmiyor!"

"Boğazdan geçmedi diyor ama annem 5 çeşit yemek yapmış, sanki 5. kattan düşüyormuşum gibi geliyor!"

"Türk annesi: 'Senin için özel yapıldı, ama ben de yemedim, boğazımdan geçmedi!' İlk 10'da derecen var mı?"

"Mustafa Sevenay yüzmeyi kazandı, ama benim annem yine de 'sen daha yüzme bilmiyorsun' diyordur."