- Heriyıt Harriet kızım açtırdın mı kutuyu?.
+ sanırım hayır baba..
- Mezara mı götürecen kızım bozdursana kumbarayı..auch..auch..auch!…(gülme efekti)
- Yabancıyım diye 14 yaşına girmiş ve hala bakire olan kızımla dalga geçmek zorundayım.Çünkü biz yabancılarda bu böyledir..
* Ohooo ben senin yaşındayken yediğim küsküleri yan yana koysan burdan Aydohaya kadar yol olurdu.
+ fakat annenin çok coşması..Aydoha ne lan?. Burdan kuş uçuşu 20 yard yol orası..
Fotoğrafta üç kişi var. Sağda genç bir adam, ortada kırmızı saçlı genç bir kadın, solda ise büyük burunlu, şişman bir adam var. Şişman adamın dediği şeye bakılırsa, kızın kumbarasını çalmış ve mezarlığa götürmüş. Mezarlığa götürüp ne yapacağını soruyor. Genç kızın cevabı ise, mezarlığa götürmesi için çok uzak olduğunu, çünkü mezarlığa gitmek için 20 yarda yol yürümek gerektiğini söylüyor. Şaka, şişman adamın kızın kumbarasını çalmak için yaptığı planın başarısız olduğunu ve kızın kumbarasını çalmak için çok uğraşması gerektiğini gösteriyor.
- Annesinin coşmasından bahsediyorsun, ben gözlerimi kapatıp hayal bile edemem! (Aydoha hakkında düşünmek bile yetersiz!)
- Yabancıların gelenekleri gerçekten tuhaf! Bizimkiler 14 yaşına girince düğün planlar.
- Yani, Aydoha’da yürüyüş yaparken benim eski küskülerimle yarışacak kadar yol alabilir miyim?