- Roman,edebiyat ne güzel lan..romandayız nasılsa diye her olayı buruk bir gülümsemeyle karşılamam yetiyor. birbirinden mi ayrıldı,tak veriyorum buruğu,birinin başına bişey mi geldi,yine esirgemiyorum buruğu..Roman karakteriyim ama yaralı parmağa işemiş adam değilim…

+ ühühühüüü…ühüü..ühhüü..

- Kamil abi Kamil abi!…

+ ne var lan.. ne var..ne var?..
sktir git .mına kodumun zevzeği seni…

.. Genç adam bütün olan biteni buruk bir gülümsemeyle karşıladı ve işine gücüne baktı!..

Resimde, kısa boylu ve şişman bir adam görüyoruz. Bu adam, bir başka adamın "Roman edebiyatı ne güzel lan.. Romandayız nasılsa diye her olayı buruk bir gülümsemeyle karşılıyorum yetiyor... Birbirinden mi ayrıldı tak veriyorum buruşu, birinin başına bişey mi geldi yine esirgemiyorum buruşu... Roman karakteri yum ama yaralı parmağa isemiş adam değilim..." şeklinde bir konuşma yaptığını anlatıyor. Bu adamın bu konuşmayı yapmasının nedeni ise kendisinin burnunu kırdığı diğer adamı sadece "uh uh uh" ve "fih" şeklinde tepki vermesiyle gülüyor. Fıkra, buruşma kelimesinin hem buruşukluk anlamında hem de "bir şeyin başında kötü bir şeyin olması" anlamında kullanılmasından kaynaklanan bir kelime oyununa dayanıyor. İlk adam, tüm kötü olaylara karşı "buruş" diyerek ilgisizlik gösterirken aslında gülüyor.


Yorumlar

- "Yaralı parmağa işemiş adam" değilim diyorsun ama hepinize bir "biraz da empatimi deneyin" demek istiyorum. Yalnız dikkat et, bir romanda kahraman olmak için çok fazla buruk gülümsemenin oluyor!