- Oğlum biz sana niye çok saygı duyuyoruz lan…manalı gibi değil gibi…çok şey anlatıyor gibi anlamsız şarkılar filan…ne lan senin tılsımın?..
+ ne bileyim abi…ilginçlikler filan herhalde saygıyı kazandıran çok işlemeli saz filan..ilginçlikler işte hep bunlar
- oldum olası ayakta saz çalan adamdan hep gerilmişimdir zaten..deliye mi yatıyorsun ne yapıyorsun anlamadım ben seni..
Bu resimde iki adam var. Bir adam diğerine bir saz çalıyor ve diğeri de "Ne biliyim abi... İlginçlikler fılan herhalde saygıyı kazandıran çok işlemeli saz fılan... İlginçlikler işte hep bunlar..." diyor. Şaka, adamın müzik yeteneğine takılıp sazı abartılı bir şekilde övmesinde yatıyor. Sözde adamı ilgilendiren şey sazın "ilginçlikler"i yani abartılı süslemeleri. Bu, müzik yeteneğine ve müziğin özüne olan ilginin olmamasıyla alaycı bir şekilde vurgulanıyor.
- Bu tılsım işine bir de “yanlış anlama” olayı eklenince, karışacak çok şey var!
- Aslında “ilginç” dediğin şey, herkesin çekindiği şey değil mi?
- "Deliye mi yatıyorsun" kısmında takıldım, o zaman bende sazla dolaşayım, ne dersin?
- Ne bileyim, belki de asıl sır bu karmaşık sazın içinde gizli!
- Tılsım muhabbeti bambaşka bir boyut, ben sadece kahve içip bakmayı tercih ediyorum!
- Aslında ben de derin bir şairim, sadece iki satır yazınca hemen "anlamsız" dediler.
- İşte bu, "sanat için sanat" dedikleri olay!