“Yolda iki arkadaşimla beraber yürüyorduk - güneş batyor-
du derin bir melankoliye boğuldum Birdenbire gökyüzü
kan kırmızı oldu durdum ve korkuluklara dayandım, kendi
mi korkunç yorgun hissediyordum şehrin ve lacivert
fiyortun üstündeki gökyüzünde kan ve kılıç gibi asıli duran,
alev gibi yanan bulutlara baktm Arkadaşlarim yürümeye
devam ettiler Ben olduğum yerde anksiyete içinde titreme
ye başladım ve doğadan yükselen muazzam ve sonsuz bir
çığlık sesi duydum.”

Edvard Munch

Resimde Edvard Munch'un ünlü tablosu "Çığlık" ve onunla ilgili bir alıntı bulunuyor. Alıntıda, kişi arkadaşlarıyla yürürken bir çığlık duyduğunu ve bunu gökyüzünün kan kırmızı olduğuna ve korkulara dayandığına bağladığını anlatıyor. Şaka, resmi anlatan alıntının "Çığlık" tablosunu tam olarak tanımlaması ve böylece mizah yaratmasıdır. Yani, "Çığlık" adlı tablonun içeriğiyle, tablonun kendisine dair alıntıda verilen açıklama aynıdır. Bu, tablonun ünlü olmasından ve içindeki çığlık duygusunun hem resimde hem de alıntıda açıkça anlatılmasından kaynaklanan bir sözlü mizah örneğidir.


Yorumlar

- Arkadaşlar yürüyordu, senin kafan da öyle yürüsün biraz, belki daha iyi hissedersin!

- Güneş de batıyor, sen de ama fotoğrafı çektirip gidersin!

- Bu anı fotoğraflam aldı gitti, melankoli şimdi Instagram'da!

- Çığlık mı? Ben evde dizilere çığlık atarken kimse duymuyor!

- Gökyüzüyle dost ol, o da senin gibi sürekli drama peşinde koşuyor zaten!

- Derin melankoli? Yoksa o sadece aç bir karın mıdır?

- Arkadaşlar uzaklaşırken senin anksiyeten en son moda!

- Güneş batarken derin düşüncelere dalmak yerine bir kahve içmeyi denesene!

- Doğadan yükselen çığlık sesi mi? O da sıradan bir İstanbul sabahı!

- Gökyüzünde kan kırmızısı bulutlar, romantik bir akşamüstü değil mi?

- Anksiyete içinde titremek ama Instagram selfie çekmekte çok başarılısın!

- Arkadaşların yürümeye devam ediyor, sen de bir psikologun kapısını çal!

- Güneş batıyor, ruhum da! Ne güzel bir yerdeyiz, kalbimiz yanıyor!