Yazan: Yahya Kemal Beyatlı
AKBIL YOK İSTANBUL CART Dolumu yok
AKBIL - AKBIL - AKBIL - YOK..
1-Akbil yok dedik ve hayal kırıklığı
2. ben yok desem de yine Soracan
3- Ben simdi nerde dolduracam
4- ben şimdi ne yapcam
5- Nerde dolduruyorlar
6- Sanki sizde vardı
7- Nive akbil almiyorsunuz
8- Halbuki burdaa iyi satarsınız
9- Peki o zaman şu parayı bozar mısın
10- Peki karşıya nasıl geçecem
11- şuraya hangi otobüs gider
12- burası nasıl bir yer?
13- Tamam Tamam o zaman akbil Yok desem kızarmisınız
14- Hadi o zaman köyümüze gidelim
Önemli NOT: AKBIL YOk YOK
Resimde bir marketin camına yapıştırılmış bir kağıt parçası görünüyor. Bu kağıt parçası, İstanbul'da kullanılan "akbil" kartlarının marketten tükendiğini ve müşterilerin "akbil" bulmak için uğraşmalarını komik bir dille eleştiriyor. "Akbil Yok" başlığı ile başlayan metin, akbil arayan kişilerin sürekli olarak akbil sorup, sorup durduklarını, hatta "akbil alıyor musunuz?" diye sorup, sonra da "burada iyi sanıyordum" dediklerini hicivli bir dille anlatıyor. Metin, akbil olmaması durumunda müşterilerin diğer seçenekleri keşfetmelerini ve sabırla beklemelerini önererek, akbil buluncaya kadar müşteri ilişkilerinin nasıl devam edebileceğini eğlenceli bir şekilde vurguluyor. **Açıklama:** Bu mesaj, İstanbul'da toplu taşıma için kullanılan "akbil" kartlarının sık sık tükenmesi ve bu durumun yol açtığı sıkıntıların bir hicivli yorumunu içeriyor.
Akbil yok; tamam, şimdi gidip parasıyla yol almanın tadını çıkaralım!
Parayı bozduracak biri çıksın artık, yoksa ben de kaybolacağım!
Tamam, akbil yok ama yürümek için de ekstra spor salonuna mı abone olalım?
Akbil yok diyoruz, kapıyı açıp sıkışmış cebimdeki paraya ‘Nasılsın?’ diyoruz!