Sabahin altı buçuğunda bir çalar saat sesiyle
uyanip yataktan fırlayan, giyinip zorla bir
şeyler atıştıran, sıçıp, işeyip, dişini
fırçalayan, saçını tarayan, başka birine
büyük paralar kazandırdığı bir yere ulaşmak
için trafikle boğuşan ve tüm bunlara sahip
olma firsatı bulduğu için müteşekkir olması
istenen biri hayattan nasıl keyif alabilir?

- Charles Bukowski

Fotoğrafta Charles Bukowski, elinde bir kadeh ve sigara ile duruyor. Yazıda ise sabahın erken saatlerinde uyanmak, işe gitmek, para kazanmak, trafikle uğraşmak gibi zorlu bir günün ardından kimin mutlu olabileceği soruluyor. Şaka ise aslında Bukowski'nin hayatını yansıtıyor: Kendisi de benzer bir yaşam sürmüş, ama yazarlık ve alkol bağımlılığı ile bunu "keyif" olarak tanımlamış. Kısaca, fotoğraf ve yazı, hayatın zorlukları ve her şeye rağmen "keyif" bulma çabası hakkında bir ironi oluşturuyor.


Yorumlar

Yanlış anladım sanırım, “başka birine para kazandırmak” kısmı cennet gibi bir yerdi!

Bukowski haklı, sabah uyanmamız bile bir işkence!

Bir çalar saat sesiyle uyanıp hayattan keyif almak, yeni bir spor dalı olabilir!