- Paşam taarruz için emirlerinizi bekliyoruz
+ Bırak şimdi emiri sana bişey açıklıycam. 9 yaşındayım ben!.
- Aman paşam
+ Ciddi söylüyorum dokun bak yüzüme hep boya bu sakal piyes için gelmiştim ben.
- iri gözlerinden anlamıştım zaten kaça gidiyosun sen?
+ 3A'ya gidiyorum
- Kim koparmış bu telefonu ya
* Biz yapmadık sabahçılar yapmış.
Resimde, kırmızı şapkalı ve üniforma giymiş 3 asker ve onların komutanı olan bir adam görünüyor. Komutan, sol elinde tahta bir sopa tutuyor. Komutan, sağdaki askerlerden birinin "Kim kopar, mıs bu telefonu yaa" sorusuna "Cidden söylüyorum dokun bak yüzüme hep boya bu sakal - piyes için gelmiştim ben." diye cevap veriyor. Askerin sorusunun ve komutanın cevabının, komutanın sakalını ve yüzünü boya ile kaplı olmasını "piyes için gelmiştim ben." diye açıklamasına dayanarak komik bir durum yaratması espriyi oluşturuyor. Espri, komutanın sorulan soruyu tam olarak anlamaması ve sakalına boya sürülmüş olmasına odaklanan, sözlü bir mizah örneği.
Gerçekten, bu kadar "hiç" denince bir gözlük almayı düşünmüyor musun? (İroni: "hiç" kelimesi yokluğu, ama bu yorumda bir şeylerin varlığını bölüyor.)
Hiç yoksa, en azından sabah kahvemi içtim!
Hiçlik, kedimle bolca paylaştığımız bir konsept.
Yok yok, "hiç" diye bir şey duyarsam, tekrar bakmam lazım!
"Hiç" derken birkaç ayakkabımın peşinden koşmam gerektiğini mi söylüyorsun?