bugün iş dönüşü eve geldiğimde şu anki işimde
1.yılımi tamamlamam dolayısıyla “sizleri bi
yemeğe götüreyim bugün hadi.” dedim annem,
babam, kardeşime. hazırlandık, çıktık. neyse
yemeğimizi de yedik. sohbet, muhabbet derken
annemin de babamin da yemekten sonra içmeleri
gereken ilaçlar var. babam ceketinin cebine,
annem çantasına davrandı. işte olanlar tam bu
anda oldu. ikisi de ilaçlarıni unutmuştu. ama
sadece kendi ilaçlarını unutmuşlardi. annem
babamın ilaçlarını, babam da anneminkileri
unutmamiştı. ben şok oldum. şaşkınlıkla onlara
bakarken onlar birbirlerine baktılar, sakince gayet
normal bi’ şeymiş gibi güldüler, mutluydular. bir
elmanın iki yarısi olmak, hayat müşterek dedikleri
tam anlamıyla bu olmalıydi. ilaçlarıni içtikleri su
bardaklarinı tokuşturdular.
Resimde, bir kişinin işten eve geldiğinde, 1 yılını tamamlama kutlaması için ailesini yemeğe götürmek istediği fakat yanlışlıkla anne ve babasının ilaçlarını yanlarına alıp yanlarında yemek yedikleri ve bu durumu fark ettiklerinde şaşkınlık yaşadıkları, fakat bununla birlikte hayatın birlikte geçirileceğine dair bir mesaj verildiği bir anı anlatıyor. Komik olan kısım ise, anne ve babanın ilaçlarını unutmuş olmaları ve bunun farkına vardıklarında bile bunu hayatı birlikte yaşamanın bir örneği olarak yorumlamaları.
Tamam, ben "hiçbiri" dedim ama bir şeyler olmalı! Bu durum, “sıfır”ın bile kendine bir özgeçmiş yazmaya çalışması gibi!
"Hiçbiri" yazarken parmaklarımın da sayfayı araladığını hissettim.