anlamsız fotoğraflar 49848

Resimde, bir cadde üzerinde park edilmiş birçok motosiklet arasında, motosikletlerin koltuklarına uzanmış çeşitli kediler görülüyor. Kediler motosikletlerin üzerinde rahatça oturuyor ve sanki motosikletlerin bir parçasıymış gibi görünüyorlar. Şaka, kedilerin motosikletlere olan ilgisine ve bunların üzerindeki rahat tavırlarına odaklanarak, kedilerin beklenmedik ve komik bir şekilde günlük nesnelere ve durumlara uyum sağlayabildikleri bir durum yaratıyor. Motosikletlerin ve kedilerin birlikteliğinin beklenmedik ama komik ve doğal bir görüntü sunduğu vurgulanıyor.

Resimde, bir araba üzerine kurulmuş, adeta minyatür bir düğün yemeği masası görülüyor. Gelin ve damat, araba üzerindeki bu masa etrafında oturmuş yemek yiyorlar. Araba ise beyaz bir otomobil. Bu görüntü, geleneksel düğün törenlerinin ve geleneksel evlilik pratiklerinin bir eleştirisi veya ironisi olarak yorumlanabilir. Görüntünün absürtlüğü, düğünlerin bazen aşırı ve gösterişli olabileceği, gerçek hayatın ve pratikliğin göz ardı edildiği, anlamsız gösterişe odaklanıldığı bir tarzı yansıtıyor. Bu, toplumda düğünlere ilişkin bazı yanlış algıları ve aşırı harcamaları eleştirmek için bir mizah unsuru içeriyor. Ayrıca, "evlenmenin bir araba ile nasıl ilişkilendirilebileceği" sorusunun da bir parodisi olduğu söylenebilir.

Fotoğrafta, bir annenin ve iki oğlunun doğum günü kutlaması görülüyor. Masada, üzerinde mumlar olan bir pasta var. Annenin başındaki örtü ve gençlerin giysileri, Türk kültürüne ait kıyafetler. Görünen konu, annenin pasta dilimini yiyip yemeyeceği değil, "pasta kaç dilimdi?" sorusuyla başlayan bir "pasta" şakası. Pasta'nın bir kısmı, üzerindeki mum sayısıyla doğum gününü işaret ediyor, ancak resmi olarak pasta hakkında bir yorum yapmıyor. Görüntüdeki mizah, pasta ile ilgili beklenmedik bir espriye veya durumu vurgulamak için kullanılan farklı bir vurguya yönelik. Fotoğraftaki mizah, sadece görüntüdeki öğelerden çıkarılabilecek ve anlaşılabilecek bir "pasta" mizahı.

Resimde, kanepede oturan, nargile içen ve yanında Pomeranian cinsi bir köpek bulunan bir erkek görülüyor. Erkek, üzerinde takım logosu bulunan bir tişört giyiyor ve ellerinde de nargilenin hortumunu tutuyor. Nargile içen kişinin yanında bulunan köpek, içilen dumanın hafif bulanıklığıyla birlikte, sanki nargile dumanına karışmış gibi gözüküyor. Fotoğrafın mizahı, nargile içen kişinin yanında bulunan köpeğin, içilen dumanın etkisinde kalmış gibi algılanması ve nargile dumanına maruz kalmış olmasıyla ilgilidir. Nargilenin zararlı etkilerine vurgu yapan, hafif ironik bir ima var.

Fotoğrafta beyaz bir otomobilin arka camında, "DON'T PANIC I'M MÜSLİM" yazan bir çıkartma görünüyor. Çıkartmanın esprili tarafı, "Panik yapmayın, ben Müslümanım" şeklinde, bazen Müslümanlara yönelik önyargı ve korkuya gönderme yapması. Bir çeşit ironik ve hafif alaycı bir yaklaşımla, "korkmayın, normal bir insanım" anlamı taşıyor.

Resimde, muhtemelen bir lokanta veya işletmenin duvarında asılı, beyaz bir tabela görülüyor. Tabelanın üzerinde, altın rengi bir kişinin baş heykeli var. Heykelin altında Türkçe yazılar; "AT YARIŞI MODERN TOPLUMLAR İÇİN SOSYAL BİR İHTİYACTIR" yazıyor. Bu, bir ironi veya espri barındırıyor. At yarışı, genellikle zengin ve elit kesim tarafından ilgi gören bir etkinliktir. Yazı, modern toplumlarda sosyal bir ihtiyaç olduğunu ifade ederken, bunun at yarışlarının getireceği düşünce ile ironik bir karşıtlık oluşturuyor. Modern topluma gerekli olan sosyal ihtiyaçların at yarışı gibi, daha fazla zenginlikle ilişkilendirilen bir aktivite ile nasıl bağlantılı olabileceği, burdaki espriyi oluşturuyor. Dolayısıyla, espiri, at yarışının toplumsal fayda sağlaması hakkında bir söylem sunar, ancak bunun ironik bir yaklaşımla yapılıyor.

Resimde, bir otobüste, muhtemelen futbolcuların içinde olduğu, "YENİKAPI - MANCHESTER" yazan bir elektronik tabela bulunan bir otobüs görülüyor. Otobüsün içindeki yolcuların, diğer bir araç şoförünün otobüsü cep telefonu ile fotoğrafladığı görülüyor. Şaka, otobüs yolculuğunun sıkıcı veya ilginç olmadığı, araç şoförünün ise bunu dikkat çekmek veya sosyal medyada paylaşmak için farklı bir yöntemle kaydetmeye çalıştığı gerçeğine dayanıyor. Bu, sıradan bir durumu, ilginç bir olaymış gibi sunma çabasını eleştiriyor. Dolayısıyla şaka, sıradan bir yolculuk durumuna olan ilgisizliği ve dikkat çekme çabasını vurguluyor.

Fotoğrafta, mavi renkli, evcil hayvan barınağı görünümünde bir yapı yer alıyor. Yapının önünde, "SADECE KEDİLER GİREBİLİR" yazılı bir tabela bulunuyor. Bu, barınağın sadece kediler için olduğunu belirtiyor. Şaka ise, insanların genellikle köpek barınaklarının dış görünümünü kediler için tasarlanmış barınaklarla benzer kıyaslamalar yapabileceğinden yola çıkıyor. Dolayısıyla, görünüşe benzeyen yapı için uygun olmayan bir hayvanı belirtmeyi amaçlıyor ve mizah unsurunu bu tezatlıktan alıyor.

Resimde küçük bir banyoda, duvara monte edilmiş bir çamaşır makinesi görülüyor. Makine, banyoya pek de uyumlu olmayan, tuhaf bir şekilde, banyo dolabına yerleştirilmiş. Çamaşır makinesinin banyo dolabına yerleştirilmesi, banyonun boyutunun küçük olmasının ve bu yüzden çamaşır makinesinin farklı bir yere yerleştirilememesinin bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Bu durum, "küçük mekanlarda büyük aletler" veya "uyumsuzluk" temalı bir mizah yaratıyor. Çünkü çamaşır makinesi, banyoya hiç yakışmayan, hatta biraz da absürt bir yerleşimle gösterilmiş. Bu nedenle, görsel bir mizah unsuru içeren bir fotoğraf olarak kabul edilebilir.

Fotoğrafta, bir kavun parçası ve kavunun üzerinde duran bir papağan görünüyor. Papağanın rengi, kavunun rengiyle uyumlu bir şekilde pembe ve yeşil tonlarında. Fotoğraftaki espri, papağanın kavunun üzerinde oturması ve kavunun rengiyle uyumlu olması arasındaki ilginçliğe dayanıyor. Dolayısıyla, "kavunla uyumlu" veya "kavuna benzeyen" gibi bir anlam çıkarılıyor. Görsel olarak tuhaf bir durum sunuluyor ve bu durum eğlenceli bir espri oluşturuyor.