anlamsız fotoğraflar 9494

Fotoğrafta, bir metro vagonunda, sıra dışı giysiler içinde oturan bir kadın ve yanında telefonla ilgilenen bir genç adam görülüyor. Kadın, mor, parıltılı bir kıyafet, boynuzlu maske ve altın renkli ayakkabılar giymiş. Göz alıcı ve dikkat çekici bir şekilde giyinmiş. Genç adam ise daha sade, deri bir mont ve kot pantolon giymiş. Fotoğraftaki espri, kadının metro vagonunda yaratıcı ve dikkat çekici bir kostüm giymesi ile oluşturulan tuhaflık ve bu tuhaflık karşısında genç adamın, belki de hafif şaşkınlığı ya da kayıtsızlığı üzerinde kurulu. "Farklı olmak" ya da "sıradanlığın dışına çıkmak" temalarına dayanıyor. Kadının metroda göz alıcı kostüm giymesi, bir nevi "normalleşmiş" bir ortamda tuhaflığın bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.

Resimde, çiçek desenli, açık mavi bir takım elbise giymiş, biraz şişman bir adam görünüyor. Takım elbisenin üzerindeki desen, lalelerden oluşuyor. Adamın etrafında, muhtemelen bir düğün ya da benzeri bir organizasyon için hazırlanmış, büyük bir beyaz çiçek/çiçek süsü görünüyor. Bu fotoğrafın esprili yanı, adamın çok sıra dışı ve dikkat çekici bir kıyafet seçmiş olması. Normal bir takım elbisesinin aksine, çiçek desenli olan bu takım elbise, geleneksel kıyafet beklentilerinden farklılaşarak, "şaka yapıyor" veya "çok cesur" bir duruş sergiliyor. Görüntü, kıyafet seçimi ile eğlenceli bir tarz yakalamaya ve dikkat çekmeye yönelik bir durum yaratıyor. Ayrıca, adamın biraz şişman olması, gardırobunun seçimiyle uyumsuzluk yaratmak için de bir rol oynuyor.

Resimde, ayakkabıların olduğu bir dolap rafında, bastonlar kalp şeklinde yerleştirilmiş. Şaka, bastonların şeklinin, yaşlı bir çiftin birbirine olan sevgisini simgelemesi üzerine kurulu. Dolapta ayakkabıların olması ise, yaşlı insanların ev hayatlarının, günlük aktivitelerinin ve hatta ayakkabı tercihlerinin de bir parçası. Komik taraf, bastonların bu sıra dışı şekilde yerleştirilmesinden ve bu şeklin romantik bir imaj yaratmasından kaynaklanıyor.

Fotoğrafta, genç erkeklerin, muhtemelen lise veya ortaokul çağında, yakın çekim bir karesi yer alıyor. İkisinin de giyim tarzı ve jestleri, o dönemde popüler olan, "gangster" veya "hip-hop" kültürünün izlerini taşıyor. Özellikle, elleriyle yaptığı hareketler, bu tarzın göstergelerinden biridir. Fotoğrafta bir tür "şakayla" ilgili bir ipucu yok. Gençler gülümsüyor, ancak bu, şakaya dayalı bir durum değil, sadece doğal bir poz vermeleri. Görünen şey, gençlerin, güncel popüler kültür eğilimlerini takip etmeleri, birlikte eğlenmek için bu tarz bir "poz" verdikleri şeklinde yorumlanabilir. Dolayısıyla herhangi bir şaka veya espri yok.

Fotoğrafta, kırmızı tuğla cephesi olan bir binanın ön cephesinde, "TANYELLİ EĞLENCE MERKEZİ" yazan bir tabela görülüyor. Tabelanın altında, kırmızı renkli sütunlar ve duvarlara kırmızı yıldızlar işlenmiş. Bina, özellikle iç mekânı, eğlence merkezleri için yapılan bir yer olarak algılanabilecek bir tarz ve renklendirmeye sahip. Şaka, "EĞLENCE MERKEZİ" yazısının ve kırmızı renklerin, bu tarz işletmelerin tipik özelliklerinin bilinçli bir şekilde kullanılmasıyla yaratılıyor. Bu bir "işyerinin görünümünü eğlenceye dair hissettiren unsurların kullanımı" türünden bir gönderme. Görsel olarak, bir eğlence mekanı olduğu hissi vermesiyle, işletmenin ne tür bir eğlence mekanı olduğunu ve ne tür hizmetler sunduğunu vurgulamaya çalıştığı, ancak bunun açıkça belirtilmediği anlamına gelir.

Fotoğrafta, gri bir kaldırıma, Türkçe'yle yazılmış bir yazı görülüyor. Yazıda "BABANA SÖYLE" ve "SANA KOCA BULSUN KÖYDEN" ifadeleri yer alıyor. Bu, bir esprili, biraz da alaycı bir ifade. "Babana söyle, sana köyden koca bulsun" cümlesi, geleneksel veya gelenekçi bir düşünce yapısını eleştirir ve biraz da aşırı korumacı aile yapılarını ve evlilik anlayışını dalga geçercesine konu edinir. "Köyden koca bulsun" ifadesiyle, küçük kasabalar veya köylerdeki evlilik anlayışını ve beklentilerini yakından eleştirir. Eylemin bir şekilde alaycı ve umursamaz bir tavırla yapıldığını anlıyoruz.

Fotoğrafta, bir otobüste yolcuların bulunduğu bir iç mekan görüntüsü yer alıyor. Otobüsün tavanına, bir oyuncak sarı ördek asılı. Ördek, bir metal direğe yapışmış durumda. Sahnenin genel havası, otobüste bulunan yolcuların ve genel otobüs içi görünümün günlük bir durumu yansıtıyor. Şaka, beklenmedik ve absürt bir görüntü olan oyuncak ördeğin otobüsün içindeki bu şekilde asılı kalmasıyla ilgilidir. Durum, olağanüstü bir olayı, günlük bir otobüs yolculuğu bağlamında göstererek komik bir etki yaratır. "Ördek", beklenmedik, absürt ve dikkat çekici bir öğe olarak kullanılarak mizah yaratır.

Fotoğrafta, ince boncuklarla işlenmiş, bir bikini giyen kadın figürü olan bir anahtarlık modeli görünüyor. Kadının saçları, gözlükleri ve bikinisi boncuklarla özenle işlenmiş. Anahtarlık bir masanın üzerinde, el tarafından tutuluyor. Fotoğrafın mizahı, kadın figürünün açık hava kıyafetiyle (bikini) ve anahtarlık olmasından kaynaklanıyor. "Anahtarlık" ve "bikini" kelimeleri yan yana geldiğinde, beklenmedik ve biraz da absürt bir görüntü yaratıyor. Bu, konuyu daha da ilgi çekici ve dikkat çekici hale getiriyor. Bir bakıma, "beklenti dışı bir durum" veya "beklenmedik bir görüntü" gibi bir mizah unsuru yaratıyor.

Fotoğrafta, açık hava kafede, masada oturan ve çeşitli yaş ve giyim tarzlarındaki kişiler görülüyor. Masada, muhtemelen oyun oynuyor veya sohbet ediyor gibi görünüyorlar. Öne çıkan nokta, masada oturan bir kadın ve yanındaki bir erkeğin sigara içmesidir. Bunun yanı sıra, fotoğraftaki insanlar ve duruşları, günlük hayatın, insanların toplum içindeki farklı davranış biçimlerini canlandırıyor. Fotoğrafta yapılan espri, sigara içen kadının yanındaki erkeğin duruşunu ve görünüşünü konu alıyor. Bu durum, sigara içme davranışının, çevredeki diğer insanları nasıl etkileyebileceğine ve hatta nasıl bir imaj yaratacağına dair bir yorum yapıyor olabilir. Resimdeki davranışların toplum içindeki yerini, farklı yaşlardaki insanların nasıl toplumsal normlara tepki verdiğini ve beklentileri nasıl algıladıklarını vurgulayan ironik bir durumun ortaya konması şeklinde yorumlanabilir. Genel olarak, fotoğraf, günlük hayatın gerçekçi bir yansıması ve olası sosyal yorumları olan bir görüntü olarak değerlendirilebilir.

Fotoğrafta bir trenin iç mekanı görünüyor. Tren koltuklarında insanlar ve aralarında bir Fransız bulldog köpeği oturuyor. Köpek, insan gibi bir koltuğa oturmuş, insanlar tarafından taşınmış gibi görünüyor. Şaka, köpeğin insan gibi davranıyor oluşundan ve tren yolculuğuna insan gibi katılım göstermesinden kaynaklanıyor. Bu, günlük hayatta karşılaştığımız sıradan bir durumun, komik bir şekilde abartılı bir şekilde gösterilmesiyle oluşan bir mizah türü. İnsanların hayvanlarla ilişkisine ve hayvanların günlük aktivitelerde rol almasına gönderme yapıyor. Kısacası, köpek tren yolculuğunda yolcunun yanında, aslında yolcu gibi davranıyor olması durumu komik.