şu haline bak ya yapayalnızsın çevrene bak bi var mı biri yok bir tane arkadaşın yok. üzgün araba seçkisi 😔 🚐
Fotoğrafta gece saatlerinde, ağaçların ve bir palmiye ağacının arasında, yanmış bir bina veya binaların olduğu bir cadde görünmektedir. Araç park yeri, yeşil çimlerin üzerinde yer almaktadır. Yanmış binaların önünde, bir beyaz ticari araç bulunmaktadır. Ayrıca, bir reklam panosu da görülüyor ve bu reklam panosunda yangın ile ilgili mesajlar yer alıyor. Fotoğraftaki mizah, yanmış binalar ve beyaz ticari aracın, yangının olduğu bir ortamda bile insanların rutin işlerine devam etmeleri veya yaşamlarına devam etmeleri gibi bir ironiyi veya çelişkiyi vurguluyor. Yangın ve felaket ortamında bile, günlük yaşamın devam ettiğini, belki de çok hızlı bir şekilde yeniden kurulacağını gösteren, gerçekçi olmayan bir hava yaratıyor. Bir anlamda, yangına rağmen normalliğin devamına dair bir esprili yorum yapıyor.
Fotoğrafta, bir market önünde, beyaz bir minibüsün yanında duran, kahverengi bir sokak köpeği görülüyor. Marketin tabelasında "Peynir'in Kalbi" yazıyor. Minibüsün ön plakası "34" yazıyor. Fotoğrafın altında, arka planda başka bir araba (bir SUV) da görünüyor. Fotoğrafta mizah, "Peynir'in Kalbi" marketinin önünde, minibüsün plakasındaki "34" numarasının bir köpeğin "köpek numarası" ya da "köpek kimliği" gibi algılanabileceği düşüncesinden kaynaklanıyor. Yani, mizah köpeğin o "marketin kalbi" olan marketin önünde olması ve plakanın da bir numarası gibi algılanmasının yaratmış olduğu absürtlükten kaynaklanıyor. Fotoğraf, bir nebze de sokak hayvanlarının durumu ile marketin durumunu ilişkilendiren biraz ironik bir yaklaşım.
Fotoğrafta, bir benzin istasyonunun önünde, yan tarafında bir kebapçı/fast food dükkanı olan bir cadde üzerinde durmakta olan küçük bir ticari araç (van) görünüyor. Araç, sanki havada asılıymış gibi duruyor, yere değmeyen bir görüntü. Bu, bir optik yanılsama yaratan bir fotoğraf ve espri, aracın yerçekimine meydan okuyan bu garip duruşuna dayanıyor. Görüntünün gerçekçi olmadığını ve oyunculuk veya başka bir hile yoluyla oluşturulduğunu anlatıyor. "Asılı van" görseli, komik ve dikkat çekici bir an yaratıyor; yanıltıcı bir şekilde gerçek gibi gözüken bir durumu yansıtıyor.
Fotoğrafta, bir Mitsubishi L200 marka minibüs ve yanında park edilmiş beyaz bir otomobil görülüyor. Minibüsün arkasında ise kısmen görünen bir başka beyaz araç daha var. Araçların park ettiği yer, kaldırımla ayrılmış, toprak bir yol. Arka planda yeşillikler ve ağaçlar mevcut. Fotoğrafta bir espri yok, sadece bir trafik sahnesi var. Görüntüden bir espri çıkarmak mümkün değil.
Fotoğrafta, parked beyaz bir minibüs/van görünüyor. Minibüsün iç ve dışı oldukça dağınık, çeşitli eşyalar ve muhtemelen çöplerle dolu. En ilginç ve dikkat çekici şey ise minibüsün ön kısmında bulunan, açıkça bir ateş kovası veya benzeri bir kap gibi görünen metal bir kap. Bu kap, minibüsün içindeki dağınıklığı ve muhtemel kullanılış şeklini vurgulamaktadır. Fotoğrafta bir espri var. Bu görüntü, araçların içindeki düzensizliğin, belirli bir yaşam tarzının veya koşulların bir sonucu olduğunu ve bu araçta yaşayan/kullananın bu koşulları kabul ettiğini gösteriyor. Dolayısıyla, espri, dağınık ve düzensiz bir şekilde hayatı temsil eden bir durumla ilgili. Bu tür bir durum, bazı insanların mizah anlayışını cezbedebilir.
Fotoğrafta, yaya kaldırımları ve sokak arasında, muhtemelen gece vakti, bir minibüsün durduğu bir cadde görülüyor. Minibüsün ön kısmına, "Bancuk Taksi" yazan ve üzerinde güneş resmi olan sarı bir levha yerleştirilmiş. Bu levha, minibüsün taksi hizmeti verdiğini, ancak taksi tabelasıyla uyumlu olmadığını gösteriyor. Şaka, minibüsün önündeki levhanın, aracın gerçek hizmetini doğru bir şekilde yansıtmamasıyla ilgilidir. "Bancuk Taksi" yazısı taksiyle alakasız veya komik bir isme işaret ederken, sürücünün taksi hizmeti vermiyor olmasını imliyor. Bu, gerçek hizmeti gösteren etiket ile sunulan hizmetin farklılığıyla ilgili bir absürt durumu veya parodiyi yansıtıyor.
Fotoğrafta, gece aydınlatması altında, sarı renkli, üzeri grafitiyle kaplı bir küçük kamyonet görünüyor. Grafiti üzerinde "OUTARAG" yazısı dikkat çekiyor. Arabanın dış görünümü, modifiye edilmiş, biraz da hasarlıymış gibi duruyor. Şaka, olasılıkla kamyonetin üzerine yapılan "OUTARAG" yazısının, "OUT of GARAGE" (garajdan dışarı) şeklinde anlaşılması ve bu durumun, garajdan çıkmış ancak bakımsız veya değişik bir sebeple hasarlı bir araba imajı yaratmasıyla ilgilidir. Garajdan çıkmış, ama iyi durumda olmayan araçla ilgili ironik ve biraz da absürt bir durum yaratıyor.
Fotoğrafta, bir apartmanın önündeki kaldırıma park edilmiş, eski bir beyaz van ve yeşil bir çöp konteyneri görülüyor. Yanında, gri bir araba da kısmen görünüyor. Çöp konteynerinin üzerinde "Barcelíevler Belediyesi" yazısı var. Bu bir mizah resmi değil, sadece bir sokak sahnesi. Fotoğrafta bir "joke" (şakayla ilgili durum) yok. Sadece bir mahalle manzarası var.
Fotoğrafta, şehrin bir caddesinde çeşitli araçlar ve binalar görülüyor. Ön planda, mavi led ışıklarla donatıılmış küçük bir kamyonet dikkat çekiyor. Bu kamyonetin yan tarafında "SGK" yazısı var. Kadrajda ayrıca, çeşitli modellerde otomobiller ve bir işletmeye ait gibi görünen bir dükkan da yer alıyor. Fotoğraftaki espri, SGK'nın (Sosyal Güvenlik Kurumu) Türkiye'de kamu kurumlarından biri olması ve genellikle kamyonet, otomobil gibi taşıtları kullanmamasıyla alakalı. Küçük ve gösterişli bir kamyonete SGK yazmasının, kurumun beklenmedik bir şekilde ve sıra dışı bir araçla hizmet verdiğini ima eden bir ironi, bir espri, bir absürtlük oluşturduğunu vurgular. Bu, beklenmedik durumları ve gerçeklikle uyuşmayan imajları inceleyen, "abartı" bir mizah çeşididir.
Resimde, gri-beyaz bir garaj veya benzeri dar bir alanda, hafifçe bulanık bir şekilde beyaz bir kamyonet görünüyor. Kamyonet, sanki bir şeye çarpmış veya çok hızlı bir şekilde hareket ederken sarsılmış gibi, hafifçe eğik görünüyor. Fotoğrafın mizahı, kamyonetin garip bir şekilde dar alanda nasıl hareket ettiğinin, olası bir kaza ya da kötü park etme durumuyla ilişkilendirilerek absürt bir durum yaratmasından kaynaklanıyor. İzleyici, kamyonetin nasıl dar bir alanda yerleştiğini ve muhtemelen orada neyin yol açtığına dair kendi yorumlarını yapıyor. "Dar alanda serseri gibi davranmak" veya "beceriksizlik" kavramını vurguluyor.
Henüz bişi yazılmamış