anlamsız fotoğraflar 2047

Resimde bir binanın dış duvarında "I love you" yazısı ve altına "Kuran Garp'sinki" yazılmış. Bu, "I love you" yazısının altına dini bir metin yazılması yoluyla alaycı bir şekilde "Kuran seni seviyor" anlamına geliyor. Bu alaycı bir mesaj çünkü din ve aşk birbirinden farklı şeylerdir ve "Kuran seni seviyor" ifadesi, Kuran'ı insanlaştırmak ve aşkın bir varlık gibi göstermek anlamına gelir.

Fotoğrafta bir camide dua eden dört kişi görülüyor. Sonradan gelen kişi (en sağda olan) diğer üçünün de ayağa kalkıp dua etmesini beklediğini düşündüğü için ayakta bekliyor. Fıkra şöyle: Bir camide üç kişi namaz kılıyormuş. Birisi gelmiş, namaz kılanları görmüş. "Namaz kılıyorlarmış, ben de bekleyeyim, onlar kalkınca ben de kılarım" demiş. Uzun bir süre beklemiş, üçü de kalkmamış. Adam sinirlenip "Ya, ne bekliyorsunuz siz, ömür boyu mı böyle duracaksınız?" diye bağırmış. "Şu adamlar kalkınca ben de kılacağım diye bekliyorum" diye cevap vermişler. Bu fıkra, bir durumun farklı bakış açılarından nasıl algılanabileceğini ve insanların beklentilerinin nasıl farklı olabileceğini gösteriyor. Ayrıca, insanların sabırının sınırlarını da gösteriyor.

Resimde, "Maskesiz Binilmez" yazan bir uyarı levhası bulunan ve "Binilir" yazan yeşil bir otobüs görülüyor. Şaka, otobüste "Maskesiz Binilmez" uyarı levhasının olması ancak yine de "Binilir" yazan levhanın bulunması durumunda. Bu, otobüse maskesiz binenlerin ceza almayacakları ve "Binilir" uyarısının geçersiz olduğu anlamına geliyor. Aynı zamanda, Türkçede "Binilir" kelimesiyle "Binilir" kelimesi arasındaki benzerlik, bu kelime oyunu ile daha da vurgulanmış.

Fotoğrafta, üzerinde "NÖ.UZM.CU" yazılı kırmızı bir bant ve elinde telsiz bulunan bir kedi var. Kedi, sanki bir asker gibi, resmi görevdeymiş gibi duruyor. Bu fotoğraftaki espri, kedinin bir askeri görevdemiş gibi gösterilmesinde yatıyor. Aslında kediler, askeri görevlerde kullanılmıyor. Bu durum, kedinin bir askeri rolü varmış gibi gösterilerek, bir mizah yaratılıyor.

Fotoğrafta iki kadın, biri sarı, diğeri mavi ceket giymiş, telefonlarıyla oynuyor. Mavi ceketli kadın, sanki havada duruyormuş gibi poz veriyor. Bu poz, kadınların nasıl göründükleri konusunda endişelenip durmadan, rahatça bir şekilde oturmak istedikleri fikrini komik bir şekilde temsil ediyor. Şaka şu ki, mavi ceketli kadın, sanki yere hiç değmeden, havada oturuyor gibi görünüyor. Bu, kadınların "görünüşlerine" özellikle dikkat ettikleri ve bir pozda rahatça oturamadıkları fikrini komik bir şekilde yansıtıyor.

Fotoğrafta "8. İş Mahkemesi Hakımımız Yoktur..! Tahinİ Çıkmıştır..!" yazılı bir not kağıdı görüyoruz. Bu notun esprili tarafı, mahkeme hakiminin "yokluğu" ile "tahin" kelimesinin aynı şekilde yazılması ve bu şekilde "tahin" kelimesinin "tahin çıkmış" cümlesiyle birleştirilmesinden kaynaklanmaktadır. İronik bir dille hakimin yokluğunun tahin tüketmesiyle ilişkilendirilmesi, durumu eğlenceli hale getiriyor.

Resimde, bir karpuzun içine oturmuş bir bebeğin heykeli var. Karpuzun bir kesit halinde olması ve bebeğin sadece başının ve üst vücudünün görünür olması nedeniyle komik. Karpuz kesimi ve bebeğin yerleşimi "karpuzlu bebek" (karpuzlu bebek) ifadesine benziyor. **Dolayısıyla şaka, karpuzlu bebek tabirinin görsel bir temsili.**

Fotoğrafta bir marketin giriş kapısı ve üzerindeki tabelalar görünüyor. Bir tarafta "Giriş" ve "Hoşgeldiniz" diğer tarafta "Login" ve "Welcome" yazıyor. Bu fotoğrafta yapılan espri, "Giriş" kelimesinin "Login" ve "Hoşgeldiniz" kelimesinin "Welcome" kelimesiyle eşleştirilmesiyle marketin bir bilgisayar sistemi gibi gösterilmesidir.

Resimde, bir adamın ağaca yapışkan bantla sarılmış bir şekilde durduğu görülüyor. Adamın yüzü ve vücudu bantla kaplı. Bu resimde espri, adamın tamamen bantla kaplı olması ve bu durumun ne kadar saçma ve alışılmadık bir şey olduğu. Adamın kendini bantla sarmış olması, özgürlüğünü kaybetmiş veya kendisini bir şeye bağlı hissetmesi anlamına gelebilir.