anlamsız fotoğraflar 8390

Fotoğrafta kumdan yapılmış iki kadın heykeli var. Bunlardan biri genç bir erkeğin oturduğu sandalyeye yaslanmış gibi görünüyor. Erkek ise telefonu ile konuşuyor. Şaka, sandalyenin arkasında "oturan" kadın heykelinin, erkeğin arkasındaki diğer kadın heykeliyle aynı kişi olduğunda yatıyor. Daha açıklayıcı olmak gerekirse, fotoğrafta iki kadın heykeli var, ama gerçekte bunlar bir kişinin iki farklı pozunu temsil ediyor. Bu durum, özellikle ilk bakışta fark edilmemesi gereken bir mizah yaratıyor.

Resimde bir dükkanın girişinde "Üye Olmayan Giremez" yazan bir levha var. Bu levhanın altında "Gel gel ne olursan ol yine gel, ister kafir, ister mecusi ister puta tapan ol yinede gel, Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir, Yüz kere tövbeni bozmuş olsanda yine gel ..." yazan bir yazı var. Şaka, insanların ümitsizliğe kapılmaması gerektiği ve bu nedenle herkesin dükkanın içine girmesi gerektiğini ima ediyor.

Fotoğrafta, eski zamanlarda kullanılan bir taş havan bulunmaktadır. Havanın altında "Ey Tanrı, poğaça Eugenios'a yardım et." yazan bir yazı bulunmaktadır. Bu yazı, Hıristiyanlık'tan önce Anadolu'da yaşayan paganlar tarafından kullanılan bir dua niteliğindedir. Poğaçanın pişirilmesi için tanrıdan yardım istenilmektedir. Bu yazıdaki espri, havanın bir poğaça pişirme aracı olarak kullanıldığının ima edilmesinde yatmaktadır. Eski zamanlarda kullanılan bir aracın, günümüzde farklı bir amaçla kullanılan bir nesneye benzetilmesi ve bunun da bir dua yoluyla ifade edilmesi, komik bir ironi yaratmaktadır.

Fotoğrafta Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "Çocuklarla bir araya geldiğimizde, 'Baba ne olur, peynirli yumurta yap' derler. 3-4 peyniri karıştırarak çok iyi peynirli yumurta yaparım." sözleri yer alıyor. Şaka, Başbakan'ın gündelik hayatta peynirli yumurta yaparak çocuklarıyla vakit geçirdiğini ima etmesinde yatıyor. Başbakan'ın böyle bir şey yapıyor olması oldukça komik ve gerçekçi değil.

Bu fotoğrafta bir mezuniyet albümünden kesit gösterilmiş. Fotoğraftaki Brandon Long adlı gencin imzası, kendi adını uzatmış ve "Long" (Uzun) kelimesi ile birleştirmiş. Bu durum "Long" (Uzun) isminin anlamı ve onun uzun bir imzası yapması ile esprili bir şekilde bağdaştırılmış.

Fotoğrafta, "İşletmemize silahlı müşteri almıyoruz" yazılı bir tabela var. Ancak tabelanın arkasında duran insanların ellerinde silahlar görünüyor, bu durum "silahlı müşteri almadıklarını" iddia etmelerine rağmen işletmede silahlı müşteri olduğu izlenimi yaratıyor. Bu görsel mizah, işletmenin silahlı müşteri almama politikasına rağmen aslında silahlı müşterilere izin verdiği bir durumun komik ve ironik bir şekilde gösterilmesiyle ortaya çıkıyor.

Resimde kaldırımda yürüyen bir köpeğin yolun çatlak kısmından sızdığı görülüyor. Köpeğin yolun yarılmasından sorumlu olduğu, bu nedenle kaçtığı ima ediliyor. Şaka, köpeğin yolun çatlak kısmına girmiş olmasına dayanıyor. Bu, bir köpeğin yol açabileceği bir hasar olarak gösterilerek komik bir durum yaratıyor.

Fotoğrafta bir elektrik direği kırılmış ve yarıda kalmış. Direk kaldırım taşı üzerinde duruyor ve parçası da yere düşmüş. Fıkra şöyle: "Elektrik direği kaldırıma çıkmış, yorulmuş, "Bir de bana "Kaldırım taşı" deseler, direk bayılırım." demiş." Fıkra, elektrik direğinin "Kaldırım taşı" olarak adlandırılmasını esprili bir şekilde yorumluyor. "Direk bayılırım" ifadesi ise direğin bayılacağı kadar yorgun olduğunu vurguluyor.

Fotoğrafta, "AK Parti Sivas Kadın Kolları" yazılı bir standın önünde duran bir grup insan görünüyor. Standın üzerinde dev bir ampul resmi var. Şaka, "AK Parti"nin "aydınlık" vurgusunu ve kadın kollarının "aydınlatma" faaliyetlerini ironik bir şekilde temsil eden ampul resminde yatıyor. **Turkish:** Fotoğrafta "AK Parti Sivas Kadın Kolları" yazılı bir standın önünde duran bir grup insan görünüyor. Standın üzerinde dev bir ampul resmi var. Şaka, "AK Parti"nin "aydınlık" vurgusunu ve kadın kollarının "aydınlatma" faaliyetlerini ironik bir şekilde temsil eden ampul resminde yatıyor.

Resimde, kapısının üzerine kadın fotoğrafı yapıştırılmış bir araba görülüyor. Arabanın kapısı, kadın fotoğrafına "ağız" görevi görüyor ve kadın fotoğrafının ağzına da kapının kolu "takılmış". Fotoğraftaki "gülünç" durumu "kapı kolunun ağza takılması" şeklinde yorumlamak mümkün.