anlamsız fotoğraflar 7999

Resimde, beyaz bir türban giyen, yeşil ve beyaz renkte bir giysi giymiş yaşlı bir adam ve "Altus" tabelasının önünde, telefonla konuşan, şapka ve altın işlemeli bir ceket giyen bir adam var. İki adam da Hagia Sophia'nın önünde duruyor. Fotoğraftaki şaka, yaşlı adamın çok geleneksel ve klasik bir giyim tarzı benimsemiş olmasına rağmen, şapkalı adamın çok daha modern ve çağdaş bir giyim tarzı tercih etmesidir. Bu durum, geleneksel ve modern yaşam arasındaki çatışmayı komik bir şekilde gösteriyor.

Fotoğrafta, saçı diken diken olmuş, gülümseyen küçük bir çocuk var. Çocuğun giydiği beyaz tişörte "DG" logosu yapıştırılmış. Bu, çocuğun, bir giyim markasının logosunu, "dikiş makinesi" kullanarak kendisinin yaptığı imajını veriyor. Bu fotoğrafın espri konusu, çocuğun saçının dik durması ve logosu kendi yaptığı şeklinde sunulmasıyla, çocuğun bu durumdan habersiz, masum bir şekilde sevinmesi. Bu durum, gülünç ve komik bir görüntü oluşturuyor.

Fotoğrafta, bir masanın üzerinde tabakta menemenin üstüne dik olarak batırılmış bir ekmek var. Bu, menemen yemeğe "bu ekmek beni yedi" diye bir şaka yapılmış. Ekmeğin menemenin içine dikilmiş olması da şakayı daha da vurguluyor.

Fotoğrafta, kırmızı renkli bir boks torbası üzerinde "Lütfen Yumruk Atmayın" yazan bir yazı var. Boks torbası, dövüş için kullanılmak üzere tasarlanmış olmasına rağmen, üzerindeki yazı, insanların ona vurmaktan kaçınmasını istiyor. Bu durum, "Lütfen Yumruk Atmayın" yazan bir boks torbasının mantıksızlığıyla eğlenceli bir durum yaratıyor.

Fotoğrafta, bir kamyonun altında yatan ve uyuyan bir tamirci görüyoruz. Kamyonun ağırlığı tamircinin üzerine binmiş ve bu durum komik bir şekilde resmedilmiş. **Şaka şu ki,** tamirci kamyonun altına girmiş ve uyuyakalmış. Kamyonun ağırlığı tamircinin üzerine binmiş ve bu durum, tamircinin "üstüne düşen işi" yaptığını ima ediyor. Bu şaka, insanların zor işlerle başa çıkmak için gösterdikleri çaba ve bu zorluklar karşısında bazen pes etmekten başka çareleri olmadığını gösteriyor.

Fotoğrafta, bir adam bir masanın üstünde oturmuş bir bira içiyor. Masanın bir tarafı ise bir arabanın üzerine düşmüş. Espri, adamın içki içerken masanın parçalanması ve bir arabanın üzerine düşmesinde yatıyor. Yani, adam o kadar çok içmiş ki masa bile dayanamamış ve parçalanmış.

Bu fotoğrafta bir asansörde asılı bir uyarı yazısı var. Yazıda "Kedi asansörün önünde bekliyorsa lütfen 3. kata çıkarınız teşekkürler." diye yazıyor. Resimde kedi asansörde 3. katta duruyor. Bu yüzden, kedi zaten 3. katta olduğu için uyarı yazısı komik bir durum yaratıyor. Kısaca, kedi uyarıya uymuş ve 3. katta duruyor, bu yüzden uyarı yazısı gereksiz.

Fotoğrafta balkonunda masa etrafında oturmuş iki kadın var. Bir kadın diğer kadına bakıyor. Bu resimde şaka balkonun çok küçük olması. İki kadın oturmak için yer bulmak için çok zorlanıyorlar. **Turkish**: Fotoğrafta balkonunda masa etrafında oturmuş iki kadın var. Bir kadın diğer kadına bakıyor. Bu resimde şaka balkonun çok küçük olması. İki kadın oturmak için yer bulmak için çok zorlanıyorlar.

Fotoğrafta bir cam kapı üzerinde "İtınız" ve "Your Dog" yazan iki tabela var. İngilizcesini Türkçe'ye çevirmede yapılan kelime oyunu, "itiniz" ve "your dog" kelimelerinin ses benzerliğine dayanıyor. Bu, "İtınız" kelimesinin "your dog" anlamına gelmesiyle "your dog" kelimesinin Türkçe karşılığı olan "itiniz" kelimeleriyle alaycı bir şekilde oynayarak bir espri yapıyor.