World food programme için çizilen, Dünyadaki açlığa ve israfa dikkat çeken illüstrasyonlar (Kaydırmalı) [📹 @worldfoodprogramme / @baherraouf]
Resimde, üzerinde insanların resmedildiği bir çanak görüyoruz. Çanakta, bir tavuk kemiği bırakılmış. Bu resimdeki espri, insanların resimli bir çanağın üzerinde yenilen bir yemeğin artıklarının bulunmasına tepki vermesiyle alakalı. Resimdeki insanlar, çanak üzerindeki yemeğin artıklarını görüyor ve bunu garip buluyorlar. Yani, bu resimdeki espri, yemek artıklarının güzel ve değerli bir çanak üzerinde bırakılmasına duyulan rahatsızlığı gösteriyor.
Fotoğrafta, üzerinde bir sürü insan resmi bulunan bir tabak ve yanında bıçak ve çatal görüyoruz. Tabak boş ve üzerinde yalnızca bir kemik kalmış. Resimdeki espri, tabağın boş olması ve üzerinde sadece bir kemik kalması ile insanların hepsinin yemekten paylarını almış olmasına gönderme yapıyor. Bu da "herkes yemekten payını aldı" anlamına geliyor. Aynı zamanda, tabağın üzerindeki insan resimleri ile yemekten pay alan kişiler arasında bir bağlantı kurularak, insanların sadece göründüklerini ve aslında yemekten yararlanmadıklarını ima edebilir.
Fotoğrafta boş bir tabak, bir çatal ve bir bıçak var. Tabakta, bir yemeğin kalanları ve lekesi görülebiliyor. Tabak, mavi ve beyaz renklerde, etrafı desenlerle süslenmiş. Bu resimdeki espri, yemek yemeyle ilgili. Tabak boş ve yemek yenen kişinin doyduğunu, ancak leke kalmasıyla yemeği de çok sevdiğini, yemekten keyif aldığını gösteriyor. Ayrıca, bıçağın üzerindeki kir de yemeğin keyifle yendiğini ve lezzetli olduğunu gösteriyor. **Espri şu şekilde açıklanabilir:** * *Yediğim kadar yedim, doyduğum belli, ama leke kalmış, demek ki çok sevmişim!* * *Bu yemeği çok sevmişim ki, bıçakta bile leke kalmış!* Bu espri, yemek yeme kültürüyle ilgili ve Türk kültüründe yaygın olarak kullanılan bir espri türüdür.
Resimde boş bir tabak, bıçak, çatal ve kaşık var. Tabakta insan figürleri var ama hepsi yemeğe odaklanmış ve yemeği bitirmişler. Şaka şu ki, bu resimde insanların yemeğe odaklanmış ve yemeği bitirmiş olmaları, insanlığın doymak bilmeyen bir istekle, her şeyi tüketmeye devam ettiğini ve dünya kaynaklarının tükendiğini sembolize ediyor.
Resimde et ve sebze artıkları olan bir tabak var. Tabak, etrafında insanların olduğu bir çizimle süslenmiş. Bu espri, insanların yemek yediği bir sofra görseliyle, çevresindekilerin yoksulluk ve açlık içinde olduğu bir çizimin birleştirilmesiyle yapılmış. Bu durum, zenginlik ve yoksulluğun çarpıcı bir şekilde karşılaştırılmasını ve toplumdaki eşitsizliği vurgulamayı amaçlıyor.
Resimde mavi ve beyaz bir desenle süslenmiş bir tabağın üzerinde az miktarda yiyecek kalmış. Tabakta tasvir edilen sahne ise, insanlar bir çorbaya uzanmış, insanların fakir ve aç olduğu izlenimini veriyor. Bu durumla, tabakta kalan az miktarda yiyecek arasındaki çelişki mizah yaratıyor. Bu resim, "Zenginlik içinde fakirlik" veya "Zenginlik içindeki açlık" gibi bir ironiyi temsil edebilir. Resim, malzemesel zenginlik içinde bile, insanın içindeki temel ihtiyaçların karşılanamadığı, açlığın bir paradoks yaratabileceğini gösteriyor.
Resimde, kenarında mavi ve beyaz renklerde çizilmiş figürler olan beyaz bir çanak görülüyor. Çanağın kenarında çizilen insanlar bir kuyruk oluşturuyor ve çoğunluğu bu çanaktaki yemeğe ulaşmak için sabırsızlanıyor. Bu resimdeki espri, insanların bir çanakta çizilmiş yemeğe ulaşmak için sabırsızlanmaları ve aslında o yemeği asla yiyemeyecekleri gerçeğinde yatıyor. Bu durum, insanların ulaşamayacakları bir şeye özlem duymalarını ve hayatlarında gerçekçi olmayan beklentilere sahip olmalarını ironik bir şekilde ele alıyor.
Henüz bişi yazılmamış