(Kaydırmalı)
Fotoğrafta, iki adam bir sahnede duruyor ve izleyicilere bakıyorlar. Adamlardan biri, diğerinin babasının ne iş yaptığını soruyor. Diğer adam ise babasının sütçü olduğunu ve iki ineği olduğunu söylüyor. Bu şaka, "sütçü" kelimesinin günlük hayatta "süt satıcısı" anlamına gelmesine rağmen, "süt sağan kişi" anlamına da gelebilmesi üzerine kurulu. "Sütçü" kelimesinin ikinci anlamı, babanın süt sağan kişi olmasını düşündürerek, şakayı komik hale getiriyor.
Resimde iki adam mikrofonla konuşuyor. Birinci adam 30 litre süt sağdığını söylerken, ikinci adam 100 litre süt sattığını söylüyor. Fıkra, süt sağmanın satıştan daha fazla olduğunu ima ederek, adamın sahtekarlık yaptığı anlamına geliyor. "Süt sağmak" tabirinin Türkçe'de "çalışmak, emek vermek" anlamına gelmesi de fıkrayı daha komik kılıyor.
Fotoğrafta iki erkek oyuncu var. Birbirlerine bakarak konuşuyorlar. Birinci fotoğrafta sol taraftaki oyuncu ciddi bir ifadeyle "30 üretiyor 100 satıyor. Nasıl oluyor bu?" diyor. İkinci fotoğrafta ise "Sular kesilmese bal gibi oluyor" cevabını vererek gülüyor. Bu, Türk sinemasında sıkça kullanılan bir espri örneğidir. "Sular kesilmese bal gibi oluyor" sözü, "Her şey yolunda giderse çok iyi olur" anlamına gelir. Bu ifade, aslında, insanların gerçekçi olmayan beklentilere sahip olduğunu ve her şeyin yolunda gideceği konusunda iyimser olduklarını ima eder.
Fotoğrafta iki adam, bir kitle önünde konuşma yapıyor. Soldaki adam, "Bakın mesela bizim mahallede Rüştü'nün benzin istasyonu var. Benzine su katıyor." diyor. Sağdaki adam ise, "Demin bahsettim, Kasap Hayri var. Ete neler katıyor neler." diyerek yanıt veriyor. Bu espri, iki farklı şekilde kötü ürün satmaya çalışan işletme sahibine yönelik bir eleştiri. Sol taraftaki adam, benzinine su katan bir işletme sahibinin davranışına dikkat çekiyor. Bu durum, benzinin kalitesini düşürerek, müşterileri dolandırmak anlamına geliyor. Sağ taraftaki adam ise kasap Hayri'nin eti suya batırarak ağırlığını arttırdığını ve bu şekilde müşterileri yanıltığını söylüyor. Esprinin temel amacı, tüketicileri bu gibi kötü iş uygulamalarına dikkat çekerek, haklarını savunmaları ve dolandırılmaktan korunmaları için uyarı niteliğindedir.
Fotoğrafta iki adam bir konuşmacı ve bir dinleyici olarak görünüyor. Konuşmacı, "İlaç alıyorsun kireç katmışlar." diye bir espri yapıyor. Dinleyici de, "Efkarlanıyorsun içki alıyorsun ortada içki yok." diye cevap veriyor. Bu espri, ilaç ve kireç gibi günlük yaşamda kullanılan maddeleri, içki içmeyle ilişkilendiren bir kelime oyunu. İlk adam ilaç içtiğinde kireç katıldığını ima ediyor, ikinci adam da efkarlanınca içki içtiğini ama ortada içki olmadığını söylüyor. Bu espri, iki adamın durumu üzerinden, komik bir şekilde günlük yaşamda karşılaşılan sorunları dile getiriyor.
Fotoğrafta iki adam bir sahnede, bir mikrofonla konuşuyor ve bir seyirci topluluğuna bakıyorlar. Adamlardan biri "Diyeceğim herkes herkese kazık atıyor, sonra kendi canı şu kadarcik yandı mı veriyansın ediyor" diyor. Bu sözde, konuşan adam, insanların başkalarına kazık atmaktan zevk aldıklarını, ama aynı şey başlarına gelince çok telaşlandıklarını ve şikayet ettiklerini ima ediyor. Yani insanın kendini başkasına yaptığı kötülüğün bedelini ödeyince, kendi vicdanının sesi çıktığı ve pişmanlık duyduğunu ancak bunun önceden önlem almaya yetmediğini anlatıyor.
Henüz bişi yazılmamış