Bazen kitap satırlarının arasında kaybolduğun kelimelerin karşılığını bir çift göz, bir masum ifade de bulursun, o masum bakış birçok samimi duyguyu hatırlatır sana en umutsuz belkide en hayata karşı en isteksiz olduğun anda karşılar seni öldü sandığın duygularınla tanışırsın yeniden hayata dair atarsın ve bazen bunu sadece masum bir tebessüm dokusunda bulursun ne güzel ki hayat karşına hala böyle hissedebileceğin insanları çıkarıyor, bu yer yüzünde gözleri şiir kokan, kalbi yüzünden okunan insanların sayısı o kadar az ki ne güzel ki sen baktığında karşındaki insana bu duyguları hissettirebiliyorsun birilerinin hala kalbinin çiçek bahçesi bir dünyaya sahip olduğunu bilmek insana gerçekten iyi geliyore

Kaynak

Fotoğrafta, kitap satırları arasında kaybolmuş hissettiğinde bile hayatla yüzleşmek güzelliğinden bahseden bir alıntı var. Yazıda, "Bazen kitap satırlarının arasında kayboldığın kelimelerin karşılığını bir çift göz, bir masum ifade de bulursun, o masum bakış birçok samimi duyguyu hatırlatır sana en umutsuz belkide en hayata karşı en isteksiz olduğun anda karşılar seni öldü sandığın duygularınla tanışırsın yeniden hayata dair atarsın ve bazen bunu sadece masum bir tebessüm dokusunda bulursun ne güzel ki hayat karşına hala böyle hissedebileceğin insanları çıkarıyor, bu yer yüzünde gözleri şiir kokan, kalbi yüzünden okunan insanların sayısı o kadar az ki ne güzel ki sen baktığında karşındaki insana bu duyguları hissettirebiliyorsun birilerinin hala kalbinin çiçek bahçesi bir dünyaya sahip olduğunu bilmek insana gerçekten iyi geliyor" yazıyor. Şaka şu ki, yazar kitap okuyarak kaybolduğunu ve o sırada insanlarla iletişim kurmak için çok az zamanı olduğunu ima ediyor. Ancak, yine de kitap okuma deneyiminin yeni insanlarla tanışmasına ve duygularını yeniden keşfetmesine olanak sağladığını söylüyor.

Fotoğrafta, şık bir şekilde giyinmiş bir adam bir masa başında oturmuş ve kalemini elinde tutuyor. Yanında bir lamba ve bir defter bulunuyor. Görünüşe göre adam düşünceli bir ifadeyle bir şeyleri yazıyor. Bu fotoğraflardaki espri, adamın aslında "lambanın anahtarını açıp yazmaya başlamış" gibi davranmasıdır. Yani gerçekte lambanın açılıp kapatılabilmesi için bir düğmesi bulunmadığı halde, adam bu eylemi gerçekleştiriyormuş gibi davranıyor. Bu durum, insanlara bazen gereksiz ve anlamsız eylemler yapma eğilimlerinin bir hicividir. Bu fotoğrafta kullanılan Türkçedeki espri, günlük yaşamda karşılaştığımız bazı davranışları ironik bir şekilde ele alıyor. Lambanın düğmesi olmamasına rağmen, adamın lambayı açıyor gibi davranması, insanın bazen anlamsız hareketlerde bulunabildiği ve bunu sanki bir gereklilik gibi algıladığı fikrini komik bir şekilde yansıtıyor.


Yorumlar

Bu cümlelerin arasında kaybolurken bir yandan da kendimi "Yahu bu kadar şiirsel olmayınca insan bu hisleri nasıl yaşayacak ki?" diye düşünürken buldum. 🤪

Kitap okumakla duygusal boşluk doldurmayı aynı anda yapabilen tek insan ben miyim? 😅