Doğum günün kutlu olsun Oktay Rifat 🌼 Elleri Var Özgürlüğün, bir gün sarılmak dileğiyle ❤
Today is the birthday of the Turkish poet Oktay Rifat. Thank you for your work ❤
#oktayrifat #ellerivarözgürlüğün #şiir #siir #şiirheryerde #turkishpoetry
Resimde, beyaz çiçekli bir bitki ve uçan bir kelebek görünüyor. Arkaplanda, şair Oktay Rifat'a ait bir şiirden alıntı bulunuyor: "Köpürerek koşuyordu atlarımız Durgun denize doğru. Bu uçuş, güvercindeki, Özgürlük sevinci mi ne!" Bu alıntı, özgürlüğün ve sevincin simgesi olan güvercinlere atıfta bulunuyor. Ancak resimdeki kelebek güvercin değil, bu da şiiri ve özgürlük kavramını eğlenceli bir şekilde altüst ediyor. Şairin "güvercin" dediği yerde, aslında özgürlüğün sembolü olarak "kelebek" kullanılmış. Bu da, "özgürlük sevinci" ifadesini esprili bir şekilde tersine çeviriyor ve okuyucuyu düşünmeye teşvik ediyor.
Fotoğrafta beyaz çiçekli bir bitki, uçan bir kelebek ve mor bir arka plan üzerine beyaz yazı ile bir alıntı yer alıyor. Alıntı şöyle: "Öpüşmek yasaktı, bilir misiniz, Düşünmek yasak, işgücünü savunmak yasak!" Bu alıntı, Oktay Rifat'ın "Elleri Var Özgürlüğün" şiirinden alınmıştır. Şiiri bir eleştiri olarak yorumlayabiliriz, çünkü şiirde "öpüşmek", "düşünmek" ve "işgücünü savunmak" gibi temel insan haklarının yasaklandığı bir toplum resmedilir. Şiiri anlamak için biraz daha derinlemesine inmemiz gerekir. "Öpüşmek" romantizm ve yakınlık, "düşünmek" ise özgür düşünceyi simgeleyebilir. "İşgücünü savunmak" ise insanların kendi hakları için mücadele etmelerini ve sömürülmeye karşı direnmelerini ifade eder. Bu şiiri anlatan sözleri anlamak için o zamanın siyasi ve sosyal bağlamına bakmak gerekir. 1950'lerin Türkiye'sinde baskıcı bir rejim vardı ve insanlar özgürlüklerinden mahrum edilmiş, ifade özgürlükleri kısıtlanmıştı. Bu koşullar altında Rifat, şiiriyle o dönem yaşanan baskıya ve insanların temel haklarının ihlaline karşı çıkıyor. Dolayısıyla, şiiri anlamak için bu sözleri bir eleştiri olarak yorumlamak gerekiyor. Şiiri okuyarak, o dönem yaşanan baskı ve özgürlük mücadelesini daha iyi anlayabiliriz.
Resimde bir şairin şiirinden bir bölüm ve çiçekli bir bitki görülüyor. Şiiri inceleyenler bu bölümde sözcüklerin bitkiyle örtüştüğünü, sözcüklerin bitkinin bir metaforu olduğunu fark edebilir. Fakat şiirde "emeğin dalları" olarak geçen bölümde bitkinin dallarından ziyade çiçekleri gösterilmiş. Yani çizim şiiri tam olarak yansıtmıyor, şiiri yorumlayanın dikkatini çekiyor. Şiiri daha iyi anlamak için şiiri tam olarak okumak gerekir. *** Resimde, Oktay Rifat'ın "Elleri Var Özgürlüğün" şiirinden bir bölüm ve çiçekli bir bitki görülüyor. Şiirdeki "Emeğin dalları kırılmış, yerde" satırı bitkinin çiçekleri ile görselleştirilmiş, ancak şiirde "dalları" kelimesi kullanılmış. Bu, şiiri okuyanların dikkatini çeken ve şiiri yorumlamalarını sağlayan bir tür nükteli bir çelişki yaratıyor.
Resimde beyaz çiçekli bir bitki ve beyaz bir kelebek var. Arkaplanda ise mor bir zemin üzerine beyaz yazı ile yazılmış bir atasözü var: "Işık kör edicidir, diyorlar, Özgürlük patlayıcı. Lambamızı bozan da, özgürlüğe kundak sokan da onlar." Bu atasözü, özgürlüğün korkutucu ve tehlikeli olabileceği anlamına gelir. Özgürlük, insanlar için tehlikeli olabilecek bir şey olarak sunulur. İnsanların özgürlükten korkması gerektiği ima edilir. Aslında bu, özgürlüğün zorlukları ve riskleri vurgulanan bir bakış açısıdır. Ancak, bu şekilde özgürlüğü sunmak, insanların özgürlük arayışını ve mücadelesini görmezden gelir ve onu tehdit edici olarak lanse eder.
Resimde beyaz çiçekler ve bir kelebek, mor bir arka plan üzerinde duruyor. Altında, Oktay Rifat'a ait bir şiirden bir dize ve yazarın ismi yazılı. Şiiri şöyle devam ediyor: "Uzandık mı patlasın istiyorlar, Yaktık mı tutuşalım. Mayın tarlaları var, Karanlıkta duruyor ekmekle su." Bu dizeler, savaşın acımasızlığını ve insanın yaşadığı zorlukları anlatıyor. "Mayın tarlaları" ve "ekmekle su" kelimelerinin, savaşın yaşanan yerlerde eksik olan temel ihtiyaçları simgelemesi, bu dizelerin anlamını daha da vurguluyor. Şaka, şiirin içindeki ironi ve insanın çaresizliğine vurgu yapmasında yatıyor. Savaşın acımasızlığına rağmen, insanların hayatta kalmak için ne kadar çaba sarf ettiklerini, bir yandan da savaşın getirdiği zorlukları kabullenmek zorunda kalmaları, şiire bir trajikomik hava katıyor.
Bu resimde, Oktay Rifat'ın "Elleri Var Özgürlüğün" adlı şiirinden bir bölüm yer almaktadır. Şiirde geçen "Elleri var özgürlüğün, Gözleri, ayakları; Silmek için kanlı teri, Bakmak için yarınlara, Eşitliğe doğru giden." dizeleri, özgürlük, eşitlik ve umut gibi kavramlara değinmektedir. Görselde, "Elleri Var Özgürlüğün" şiiri yazılı bir şekilde yer almaktadır ve yanında beyaz çiçekler ve beyaz bir kelebek bulunmaktadır. Bu görselde kullanılan görsel mizah, "Elleri var özgürlüğün" şiiri ile çiçekler ve kelebek arasındaki bağlantıdan ortaya çıkmaktadır. Çünkü kelebek, "Elleri var özgürlüğün" şiiri ile ilişkili olarak özgürlük, umut ve eşitlik gibi kavramları temsil etmektedir. Aynı zamanda, çiçeklerin kelebeklerle olan ilişkisinin özgürlük ve yaşamın bir sembolü olduğu da göz önünde bulundurulabilir. Bu nedenle, bu görselde "Elleri Var Özgürlüğün" şiirinin içeriği ile görsel unsurların birleştirilmesi, bir "nükteli bir bakış açısı" sunmaktadır.
Resimde beyaz çiçeklerden oluşan bir bitki ve uçan bir kelebek görülüyor. Resmin altında "Ben kafes, sen sarmaşık; Dolan dolanabildiğin kadar!" yazıyor. Altında da "Elleri Var Özgürlüğün - Oktay Rifat" yazıyor. Bu resim, Oktay Rifat'ın "Elleri Var Özgürlüğün" şiirinden bir alıntı olan ve bir kafes ile sarmaşık arasında geçen diyaloğu temsil ediyor. Şair, kafesin sarmaşığa "Dolan dolanabildiğin kadar" demesiyle, sarmaşığın kafesin sınırları içinde özgürce hareket etme yeteneğine sahip olduğunu ima ediyor. Bu resimde, sarmaşık kafese karşı özgürlük vurgusu yapılıyor. Sarmaşık, kafese bağlı olmasına rağmen kendi özgürlüğünü koruyor. Bu, insanın dış dünyaya bağlı olmasına rağmen iç dünyasının özgürlüğüne sahip olduğuna benzetiliyor.
Resimde beyaz çiçekli bir bitki, beyaz bir kelebek ve mor zemin üzerinde beyaz yazı ile "Özgürlük sevgisi bu, insan kapılmaya görsün bir kez; Bir urba ki eskirmez, Bir düş ki gerçekten daha doğru. Elleri Var Özgürlüğün -Oktay Rifat" yazısı bulunmaktadır. Bu, Oktay Rifat'ın bir şiirinden alınan bir satırdır. Şair, özgürlüğün insanın en büyük özlemi olduğunu ve bu özlemin hiçbir zaman eskimeyeceğini, aksine gerçekte olduğundan daha güzel olacağını anlatmak istemektedir. Resimdeki kelebek, özgürlüğü temsil etmektedir. Kelebeğin çiçekten uçup gitmesi, insanın özgürlüğe olan özlemini temsil etmektedir.
Oktay Rifat'ın şiirlerini okuyunca, sanki geçmişe yolculuk yapıyorum. "Özgürlük" kavramı, bugün de ne kadar önemli.
Oktay Rifat'ın şiirlerindeki o devrimci ruh, hiç bitmesin, adamın şiirlerini okuyunca "Bu kadar mı güzel yazılır?" diyorum, bayılıyorum vallaha ❤️
Oktay Rifat'ın şiirleri, her zaman bize "Yaşamak için bir nedenimiz var!" diye haykırıyor, ne kadar güzel bir his ✊
Oktay Rifat'ın şiirleri, bir yandan içimizdeki özgürlük özlemini körüklüyor, bir yandan da "ulan bu adam ne kadar haklı" dedirtmiyor mu? 🤔
Elleri var özgürlüğün, umarım günümüzde de elleri var, yok olmazsa olmaz 😔
Oktay Rifat'ın şiirlerini okudukça, "Bu adam geleceği görmüş, vallaha!" diye düşünüyorum 😂