Güzel bir haber: Japonya'daki bir fırının kanserle mücadeleye katkısını duydunuz mu? 😮 Bu haberi @shityoushouldcareabout hesabından gördük. New Yorker bir haberinde paylaşmış, biz de sizinle paylaştık 😊
Have you seen the contribution of a Japanese bakery to the fight against cancer? We saw this from a post on @shityoushouldcare mentioning the article on @newyorkermag 😊
The article: https://www.newyorker.com/tech/annals-of-technology/the-pastry-ai-that-learned-to-fight-cancer
Resimde, sevimli bir robot, bir fırının hamur işi ürünlerini otomatik olarak ayırmak için yaratılan yapay zekâ yazılımının kansere erken teşhis koyma potansiyeliyle dalga geçiliyor. Bu, yapay zekâ yazılımının hamur işleri, bisküviler ve diğer unlu mamulleri ayırmak için kullanılabileceğini, ancak kanseri teşhis etmek için kullanılamayacağını ima ediyor. Bu ironik bir şekilde, yapay zekânın potansiyelini abartarak, gerçekte daha karmaşık olan ve yalnızca uzman doktorların yapabileceği bir görev için uygun olmadığını gösteriyor. Resimdeki robot, hamur işleri arasında yer alarak ve mutlu bir şekilde bakarak, yapay zekâ yazılımının gerçek işlevini, yani hamur işlerini ayırmak için kullanıldığını vurguluyor. Ancak bu, "kanser hücrelerini tespit edebildiği ortaya çıktı!" ifadesi ile çelişiyor. Bu, insanları güldüren ve düşündüren, eğlenceli bir şekilde yapay zekâ ile ilgili beklentileri sorgulatan bir mizah örneği.
Resimde çeşitli hamur işleri ve "TD" logosu bulunmaktadır. Yazıda Japonya'da müşterilerin çok sayıda hamur işine ulaşabilmek istediği ve kruvasan, bagel ve daha birçok çeşit ile bazen hamur işi sayısı 100'ü geçebildiği belirtiliyor. Bu durum, Japonya'da hamur işine olan aşırı ilgiyi ve bu alandaki rekabeti abartarak komik bir şekilde ele alıyor. 100'ü geçebilmek, hamur işlerinin fazla çeşitli ve sayısız olduğu anlamına geliyor. İronik olarak, resimde gösterilen hamur işlerinin sayısı 100'den çok uzak, bu da "100'ü geçebilmek" ifadesinin abartılı ve komik olduğunu ortaya koyuyor.
Resimde, bir kasada duran ve maske takmış bir kasiyer görüyoruz. Kasiyerin etrafında hamur işi ürünleri var. Resmin altındaki metin, müşterilerin hamur işlerinin paketlenmesini istemediğini, çünkü böylece taze görünmediğini düşündüklerini söylüyor. Ancak, kasada çalışanlar için bu durum zor çünkü barkod olmadığı için her ürünü ezbere bilmeleri gerekiyor. Resimdeki espri, müşterilerin kendi istekleri ile kasiyerlerin zor durumda kalması arasında ironik bir durum oluşturuyor.
Bu resimde, 2007'de bir fırının hamur işlerini birbirinden ayırmak için yapay zekâ sistemi geliştirdiğini ve 2017'de bir doktorun bu sistemi gördüğünde, hamur işlerinin kansere benzediğini düşünerek şaşırdığını anlatıyor. Bu, bir fıkra çünkü hamur işlerinin kansere benzemesi olası değil. Fıkra, yapay zekâ ve tıp alanındaki gelişmelerin insanlar üzerinde yaratabileceği absürt sonuçları mizahi bir şekilde ele alıyor.
Resimde iki robot kolun bir robotun içine kruvasan, simit ve kan damlaları koyduğunu görüyoruz. Alttaki yazıda, "Doktor haklı çıkıyor! Kruvasanları ayırmada kullanılan yapay zeka yazılımı doku örneklerinde kanser hücrelerini ayırmayı başarıyor. Fırınların kanserle mücadeleye katkıda bulunabileceğini tahmin eder miydiniz?" yazıyor. Bu, yapay zekanın kanser hücrelerini ayırma yeteneğini vurgularken fırınları kanserle mücadelede kullanma fikrini gülünçleştiren bir espri. Yapay zekanın ve fırınların farklı işlevleri var ve bu ikisi arasında herhangi bir bağlantı kurmak anlamsız.
Resimde, bir fırının kruvasan ve simitleri ayırt etmek için tasarladığı yapay zeka sistemi ve bu sistemin içinde, bir robotun yanına kruvasan, simit, çörek, çerez ve kan hücreleri gibi yiyecekler yerleştirilmiş. Şaka, bu sistemin simit ve kruvasanı ayırt etmek için tasarlandığı ve bunun da bir yapay zekanın kan hücrelerini bile ayırt edebilecek kadar gelişmiş olduğunu göstermesi. Yani, yapay zekanın karmaşık bir işi, basit bir işi öğrenmesinden daha kolay olduğunu gösteriyor. **Türkçe açıklaması:** Resimde, bir fırının kruvasan ve simitleri ayırt etmek için tasarladığı yapay zeka sistemi ve bu sistemin içinde, bir robotun yanına kruvasan, simit, çörek, çerez ve kan hücreleri gibi yiyecekler yerleştirilmiş. Şaka, bu sistemin simit ve kruvasanı ayırt etmek için tasarlandığı ve bunun da bir yapay zekanın kan hücrelerini bile ayırt edebilecek kadar gelişmiş olduğunu göstermesi. Yani, yapay zekanın karmaşık bir işi, basit bir işi öğrenmesinden daha kolay olduğunu gösteriyor.
Resimde Japonya'da bulunan fırınlarda satılan çeşitli ekmek ve hamur işleri gösteriliyor. Resimde kullanılan yazı ise Japonya'da fırınlarda 100'den fazla farklı seçenek sunulduğunu belirtiyor. Bu durumun, Japonların ekmeğe ve hamur işlerine olan düşkünlüğünü ve çeşitliliğe olan ilgisini vurgulamak için kullanılmış bir mizah olduğunu söyleyebiliriz. Daha açık bir ifadeyle, Japon fırınlarının sunduğu seçenek sayısının, insanların günlük tükettiği ekmek miktarından daha fazla olduğunu, dolayısıyla fırınların müşterilerine çok fazla seçenek sunduğunu ima ediyor. Bu durum, mizah yoluyla Japon toplumunun ekmeğe ve hamur işlerine olan aşırı tutkusunu eleştiriyor.
Resimde, yüzünde maske olan ve bir kasa arkasında duran bir kasiyer var. Kasada sadece fiyat etiketiyle 100 adet farklı fırın ürünü olduğunu gösteren küçük bir resim var. Kasiyer, kasayı kullanarak bir fırın ürününün fiyatını girmeye çalışıyor. Resmin altında, "Müşteriler fırın ürünlerinin ambalajlanmamış şekilde sergilenmesini, tazeliklerini görmeyi tercih eder. Ancak ambalaj olmadan barkodlar olmuyor ve bu da kasada 100 farklı fırın ürününün fiyatını ezberlemesi gereken kasiyer için kabus gibi bir durum." yazılı. Bu resim, fırın ürünlerinin paketlenmemesi durumunda ortaya çıkabilecek bir sorunu, yani kasada çalışanların fiyatları ezberlemesi zorunluluğunu komik bir şekilde gösteriyor.
Resimde bir doktor ve fırın ürünleri var. Doktor, fırın ürünleri için kullanılan bir yapay zekâ sistemi hakkında bir reklam gördü ve kanser hücrelerinin fırın ürünlerine çok benzediğini fark etti. Fıçı içindeki "TD" harfleri, "Tıp Doktoru" anlamına geliyor. Bu da doktorun bu yapay zekâ sistemi ile tıbbi tanı koyabileceğini düşündüğünü gösteriyor. Şaka, doktorun kanser hücreleri ile fırın ürünleri arasındaki benzerliği fark etmesinde ve bu yapay zekâ sistemini tıbbi amaçlarla kullanabileceğini düşünmesinde yatıyor. Bu, fırın ürünlerinin tıbbi tanıya uygun olmadığı ve yapay zekânın bu şekilde kullanılmaması gerektiği gerçeğiyle komik bir çelişki yaratıyor.
Resimde, robot şeklindeki bir yapay zekâ, kruvasan, simit ve diğer fırınlanmış ürünlerden oluşan bir "havuzu" tarıyor. Robot, tıbbi bir örnek içindeki kansere neden olan hücreleri tarayabilen bir algoritma çalıştırıyor. Fıkra, insanların genellikle fırın ürünleri ile tıbbi teşhisler arasında bağlantı kurmadığını, ancak yapay zekânın böyle beklenmedik alanlarda da kullanılabileceğini ima ediyor.
Fırıncıların bir anda kanser uzmanına dönüşmesi 😂
Kanser hücreleri, kruvasanların yanında sıradan görünüyor galiba 😂
Bu fırın şimdi de tüm dünyanın kanserle savaşmasına yardımcı oluyor, bir sonraki hamur işini sipariş ederken şükran duymalıyız 🙏
Yapay zekâ: "Kruvasan mı? Kanser hücresi mi? Bana fark etmez, ikisi de çok lezzetli görünüyor!"