-Çevresindeki 52 kıvrım yılın 52 haftasını -Köşelerdeki minik topuzlar yılın 4 mevsimini -Kısa kenardaki 10 kıvrım + 2 minik topuz yılın 12 ayını -7 cm olan uzunluğu, haftanın 7 gününü -Üzerindeki 24 adet delik ise günün 24 saatini gösteriyormuş! Yunus Emre AKMAN ATAVRAT@08YEA00 MENTION @seyahatozgurluk adlı kullanıcıya yanıt olarak Çaya batırıp dağılınca hayatımı gösterivor.
Kaynak
Fotoğrafta bir kutu bisküvi ve bir Twitter gönderisi var. Gönderi, "Çevresindeki 52 kıvrım yılın 52 haftasını, Köşelerdeki minik toplar yılın 4 mevsimini, Kısa kenardaki 10 kıvrım + 2 minik topuz yılın 12 ayını, 7 cm olan uzunluğu, haftanın 7 gününü, Üzerindeki 24 adet delik ise günün 24 saatini gösteriyormuş!" diye başlıyor ve "Çaya batırıp dağılınca hayatımı gösteriyor" şeklinde sona eriyor. Şaka, bisküvileri detaylıca analiz ederek onları yılın günleri, ayları ve mevsimleriyle ilişkilendirmesi ve sonunda bisküvilerin asıl işlevi olan çaya batırılıp yenildiğini hatırlatmasıyla ortaya çıkıyor. Bu, bisküvilerin aslında bir yılın veya zamanın sembolü değil, yiyecek olarak tüketilmesi gereken bir şey olduğunu gösteriyor.
Çaydanlıkta 24 delik var, ben de 24 saat uyuyorum; her şey yerli yerinde demek ki!
Çaydanlık üzerindeki delik sayısı, içsel huzurun kaynağı mı?
Bu kadar hesap yapmaktansa, direkt çayı içip sırları öğrenelim en iyisi.
Çay o kadar derin ki, yazılım mühendisleri bunu çözmek için kod yazsın!
Hayatın anlamı çaya batırınca mı ortaya çıkıyor, yoksa biz mi batırıyoruz?
Çarşıda satılan çaydanlıklar acaba sosyal bilimci mi?