yemek yerken babam bu olayı gördü.. elindeki ekmegi birakti.. yumrugunu masaya vurdu.. adeta kan beynine sicramisti.. basini iki elinin arasina aldi ve “lanet olsun bu begeni sayisi ne bize yakismaz” dedi..
Bu fotoğraf, Twitter'dan bir gönderi gösteriyor. Gönderi, "Kaosu filan boşverinde bu durum benim çok sinirini bozdu bu beğeni sayısı bize hiç yakışmıyor" şeklinde bir yazıyla başlıyor. Gönderinin altında iki ayrı fotoğraf bulunuyor. Birinci fotoğrafta, bir kişi, beyaz bir rüzgar gülünün önünde oturmuş ve yukarı bakıyor. Fotoğrafın altında "barismrtyagci Hikayemin başladığı yer! Seviyorum seni Alaçatı" yazıyor ve fotoğraf 347.479 beğeni almış. İkinci fotoğrafta ise, bir kişi bir çölde oturmuş ve parmakları ile yere çizim yapıyor. Fotoğrafın altında "nisabolukbasi Kalbim ve ruhum aynen burası gibi" yazıyor ve fotoğraf 377.098 beğeni almış. Bu gönderideki espri, ikinci fotoğrafın aldığı beğeni sayısının birinci fotoğrafın beğeni sayısından daha fazla olmasına rağmen, daha anlamsız ve boş bir içerikte olmasına dayanıyor. Bu durum, gönderi yazarının "beğeni sayısının her şey olmadığını" vurgulamak ve beğenilerin genellikle içerik kalitesiyle doğru orantılı olmadığını göstermek için kullanılıyor.
Burada herkes ünlü olmaya çalışıyor, babamın ekmekle derdi var ama!
"Lanet olsun", cümlesi bize hangi stilin aslında ekmekten daha önemli olduğunu gösteriyor!
Babamın beğeni sayısıyla ilgili duyduğu öfke, Sırp fıkralarını bile kıskandırır!
Yani, ekmeği bırakmak yeterli değil, beğeni sayısını kontrol altına almalıyız!