“4 yaşındaydım. Babam bir akşam elinde bir oyunla (XBOX) geldi. Bu oyun, 2001 yılının en çok oynanan oyunlarından biriydi. Birlik- te çok oyun oynadık ve çok eğlendik. Ta ki ben 6 yaşındayken babam ölünceye kadar.. 10 yıl boyunca oyun konsoluna elimi sürmedim, Sonra bir gün oyunu açtım ve bir şeyin farkına vardım. En hızlı tur, oyun tarafından ‘hayalet sürücü’ olarak kaydediliyor. Sonra- ki oyunlarda bu hayalet sürücü, senin önünde beliriyor. Kayde- dilmiş en hızlı turun, babama ait olduğunu fark ettim. Babam o hayalet arabada, önümde gidiyordu. Buna inanmak çok zor. Onu yenmek için uğraştım ve önüne geçtim. Ama bitiş çizgisine gel- meden durdum. Çünkü onu kaybetmek istemiyordum.”

Fotoğrafta, bir adamın çocukluğunda babasıyla oynadığı bir araba oyununu anlatan bir hikaye yer alıyor. Adam hikayesinde, babasının oyunu çok iyi oynadığını ve onu yenmek için çok çabaladığını anlatıyor. Şaka, adamın oyunu kaybetmemek için babasının önüne geçmeye çalışmasını, ancak babasının oyunun sonunda kazandığını vurgulamasında yatıyor. Adamın bu eylemi, babasına olan sevgisini ve onunla rekabet etme arzusunu gösteriyor. Daha basit bir şekilde ifade etmek gerekirse, adam babasıyla araba oyunu oynamış ve kaybetmekten korktuğu için babasının önüne geçmiş ama yine de kaybetmiş.


Yorumlar

Hayalet sürücü, kaybetmemek için bekliyor; belki de başka bir yarışta birlikte kazanacaksınız! (Burada ‘hayalet sürücü’ olduğu için, aslında kaybedilse bile birlikte oynayan bir ruh vardır.)

Baban sonunda ‘hayalet sürücü’ oldu ama sen hala o yolda kaybolmuşsun!

Oyunlar gerçekte birer terapi seansı. Ama tokat yerken ‘Hayalet Sürücü’ olmanın nasıl bir faydası var?