Speaking english? I live in english. it’s not a language to me. it’s totally best way of expressing my own. you know, sometimes i’m dreaming of a world, all people understand each other perfect. yes, i would dream. imagine all the people dancing and touching each other, communicate in a joyful harmony. oğlum çay söyle bakma sığır gibi
Resimde, Genelkurmay Başkanı ve bir imam görüyoruz. Genelkurmay Başkanının imama "4 saat uçurup 'inandik dünya yuvarlakmış' dediğini söyleyen bir haber başlığı altında paylaşılmış. Bu espri, "inanmak için dünya etrafını 4 saatte uçmak gerektiği" ve Genelkurmay Başkanı'nın "dünyanın yuvarlak olduğuna" inanmak için buna ihtiyacı olduğunu ima ederek yapılıyor. Bu espri, Genelkurmay Başkanı'nın "dünyanın yuvarlak olduğuna" inanmadığını veya bilimin önemsizliğini anlatan bir ima ile ülkedeki o dönemin bilim anlayışını ve genel inançları eleştiriyor.
Çaycılar bu mesajı alır mı bilmiyorum ama, "çayla anlaşmak" gibi bir şey yok işte!
"İnandık dünya yuvarlakmış" demek, yolculuk esnasında kaybolmayı engellemiyor!
Hayalindeki dünyada tek dil konuşulursa, köpeklere de "otur" demek zor olacak!
İletişim harika bir şey ama çay bittiğinde hepsi git gide tuhaflaşıyor!
İnsanlar arasında anlayış olursa, biz gideceğiz, başkalarını anlamayacağız!
Dünya yuvarlak mı? Benim hayatım da hep açılıp kapanan bir sandalyeye benziyor!